En Sıcak Konular

Dr.<br />Kemal Yeşilçimen


Dr.
Kemal Yeşilçimen
18 Şubat 2020



SAVAŞIN ŞEKLİ DEĞİŞTİ, HAZIR MIYIZ?  

Covid19 virüsü, nokta atışla hedef ülke İranın Kum kentinden yayılmaya başladı. Tıp fakültesi dekanı, Sağlık bakan yardımcısı, Devlet Başkanı Hameneyin yardımcısı, 23 milletvekili gibi üst düzey yönetime bulaşarak turlarına devam ediyor. Şimdide AB Parlementosuna sıçradı. Ne akıllı virüs. Kralları, kraliçeleri, başbakan ve bakanları, milletvekillerini, ünlüleri çok seviyor. Hala yarasadan yılandan geçti laflarıyla dünyayı eşek yerine koyuyorlar. Zavallı insanlık. ABDde bu virüsten ölen ilk 12 hastanın Washingtonda olması karşılıklı mesaj gibi. Bir kısım hastaya hiç temas olmadan bulaşması ise Dünya Sağlık Teşkilatını endişelendirdi. Virüsün yayılımı salgın epidemiyolojisine uymuyor yani biyolojik savaş kanıtı gibi. Hani biyolojik savaş değildi? Çin ciddi önlemlerle salgını kontrol altına alırken İran gibi bilimden nasibini almayan ülkelerin hali perişan. Bilim ve teknolojiden uzak milletlerin yaşama şansı yok. 

Virüslerin doğal ortamda ve evrim yoluyla mutasyona uğrayarak değiştiğini biliyoruz. Doğal ortamda oluşan bir sürü virüsten, işine gelen virüsleri seçip laboratuar ortamında üreten ve biyolojik savaş amacıyla kullanan ülkeler veya terör örgütleri olamaz mı? Mesala fazla ölüme yol açmadan sadece karantina yoluyla ekonomileri felç eden, karantinayla ülkeleri ve sağlık sistemlerini çökerten Covid19 gibi bir virüsü kullanmayı, nükleer silaha tercih eden güçler olamaz mı? Petrol için dünyayı kana bulayan veya dünyayı hizaya getirmek için nükleer silahları göze alanlar, geride hiçbir kanıt ve iz bırakmayan böyle akıllı bir virüs silahını neden kullanmasın? Parfüme benzer minik spreyler tarzında hazırlanan virüsleri metro, AVM ve kalabalık yerlerde çaktırmadan kullanacak bir sürü terör örgütü, dünyada sürdürulen kalleş savaşın aptal taşaronu.

Güney Kore, Kuzey Vestfalya ve Kuzey İtalyada virüsün aniden ve salgının doğal gidişine uymayacak şekilde adeta patlama yapması süper taşıyıcılarla izah edilirken, kasti bulaştırcılar olabileceğini nedense kimse dikkate almıyor. Brezilyanın balta girmemiş yağmur ormanlarında  yaşayan kabilelerde Wuhandan 1 yıl önce virüs denemeleri sonucu olduğu iddia edilen Covidden ölenlerin olmasına rağmen, bu vahşeti örtbas etmek için binlerce yerde aynı anda kasten çıkarılan yangınlar her nedense medya tarafından gizlendi veya küresel ısınmaya bağlandı. Yangınlar şimdi niye olmuyor? Konuyu gündeme getirenler neden tasfiye ediliyor? Kanıtlar görebilenler için bir şey ifade eder. Görmek istemeyen için kanıt yoktur. Halbuki bilimin temeli şüphedir. Şüphe etmeyen gerçeği bulamaz. Sunulan ezberi sürekli tekrarlar ve bu ezbere sıkı sıkıya bağlanırsanız yeni söyleminiz olamaz. Ezberleri terkedip yeni hipotezleri araştırıp test etmezseniz ve sunulan bilgileri gerçek zannederseniz bilim gelişmez. Taş atanı dikkate almadan kırılan camın derdine düşerseniz, salgının kötü sonuçları kaderiniz olur.

Virüsün yapay olarak veya laboratuvar ortamında üretildiğine dair hiçbir bilimsel kanıt yok diye biyolojik savaş yok, bu virüs salgını kendiliğinden doğal olarak oluyor diyemeyiz. Hayvandan insana, insandan da insana geçmesi, biyolojik silah olmadığına kanıt değildir. Biyolojik savaş, doğal olarak bulunan veya evrimleşen virüs, bakteri ve parazitleri kullanarak yapılan savaşın adıdır. Kızılderili soykırımına yol açan virüslü battaniyeler laboratuvar ortamında geliştirilmedi, bildiğimiz virüslerle yapıldı. Günümüzde biyolojik savaş laboratuvarları, doğal ortamda evrimleşen ama planlanan hedefe uygun virüsün araştırılması, seçilmesi ve kullanılmasında rol oynuyor. İnsanlığı yok etme hedefiyle sadece ekonomik kriz çıkarma ve dünyayı ev hapsine mahkum etme hedefi, farklı virüslerin kullanılmasını gerektirir. Günümüz genetik teknolojisi ile virüslerle oynamak veya ileride kullanılmak üzere virüslerin koleksiyonunu yapmak zor değildir. Bunu göze alan ve yapmaktan çekinmeyen küresel güçlerin olduğunu unutmayalım. Kimyasal ve nükleer silahlar bunların eseri.

2015te yayınlanan ve Covid19 virüsünü ve biyolojik savaş hipotezini adeta kanıtlayan bu çok hayati makaleyi, bilim dünyası, yönetimler ve aydınların dikkatine sunuyoruz. Bakalım yazarlar bu makaleyi ne zaman geri çekecek veya silecekler : 

A SARS-like cluster of circulating bat coronaviruses shows potential for human emergence

Vineet D Menachery1, Boyd L Yount Jr1, Kari Debbink1,2, Sudhakar Agnihothram3, Lisa E Gralinski1, Jessica A Plante1, Rachel L Graham1, Trevor Scobey1, Xing-Yi Ge4, Eric F Donaldson1, Scott H Randell5,6, Antonio Lanzavecchia7, Wayne A Marasco8,9, Zhengli-Li Shi4 & Ralph S Baric1,2 

Nature medicineVOLUME 21 | NUMBER 12 | DECEMBER 2015 

Bundan tam 5 yıl önce, bir grup bilim adamı bir araştırma yapmışlar : Yarasalarda bulunan bir coronovirus türününe bildiğimiz SARS corona virüsünün spike proteinini (virüsün ACE2 reseptörünü kullanarak hücreye girişini sağlıyor) kodlayan genetik materyalini revers genetik metodla monte edip bir yeni Chimeric (hibrit) corona virus yaratmışlar. Sonrada bu virüsle in vivo ve in vitro bir takım deneyler yapıp bu virüs üzerinde çeşitli ilaç ve aşıları denemiş ve hiç  birinin işe yaramadığı sonucuna varmışlar. Böyle bir virus ortaya çıkarsa,  mahvoluruz mealinde bir sonuca varmışlar. iyi mi?!!

Daha da ilginç olanı ise, bu ileri görüşlü araştırmacıların ikisi Çin bilimler akademisi Wuhan biyogüvenlik laboratuvarı mahreçli?? Demek ki neymiş : Dünyada savaşın şekli değişti. Peki biz bu savaşa hazır mıyız?

WHO, ABD, Almanya çok bulaşıcı olan bu virüsün zamanla 5 milyar insana bulaşacağını söylüyor. Yeni yayınlar ölüm oranının %3.5 olduğunu ifade ediyor. Kaç milyon kişi eder? Toplumun % 30-40ına bulaşıyor, bulaşanların %5i hastaneye yatıyor, % 2 yoğun bakıma ve % 1 ventilasyon cihazına ihtiyaç duyuyor. Peki biz ne yapacağız? Şu an henüz salgın yokken yoğun bakımlar tamamen dolu. Yer yok. Salgın çıkarsa ne olacak?

Ölüm oranı düşük diyenler bu verileri iyi incelesin :  https://www.worldometers.info/coronavirus/

Durumu ağır vakalar bu rakama dahil değil. Bunlar hariç ölüm oranı kaçmış iyi baksın. Eğer % 5 ölüm oranı önemsizse, o zaman emniyet kemeride takmayalım. Her yıl sadece 550 kisiyi kurtarmak için bütün Türkiye emniyet kemeri takıyor. Yüzbinde 1 kisi bile demek ki önemli. Ayrıca %5 Türkiye için 4 milyon niyazi demektir. Virüs yaşlı gruba hiç uğramasa ve bu nedenle ölüm oranı % 1 bile olsa 800.000 ölüm demektir. Yani 10 tane Sarıkamış demektir.

Medyada her şey tartışılıyor ama biyolojik savaş olduğuna dair kanıtlar geçiştiriliyor. Biyolojik savaş olduğunu kabul edersek ve bu virüs bilim dünyasının söylediği gibi 5 milyar insana bulaşacaksa, köklü çözüm aşı ve etkili ilaçtır. Yani yakında aşı ve ilacı  bulan ülkeler, diğerleri üstünde hakimiyet kuracaktır. Demek ki yapılacak iş belli : 5 milyonluk İsrail bile bulduk diyorsa virüsün aşı ve ilacını bulmak zorundayız. Bunu yapacak kurum Milli ilaç ve aşı merkezidir. Ama önce dünyadaki gelismeleri takip eden, gerekli bilgi, bilim adamı, ilaç, aşı, teknolojiyi transfer eden Sağlık istihbarat örgütü gerekli. Dünya yeni bir döneme girerken amatör ve kisisel gayretlerle geldiğimiz yer burası. Elleri yıkayın, dışarı çıkmayın sözünü kamu spotları da tekrar edebilir. Etkili ilaç ve aşıyı keşfettik diyen bilim adamı ve bilim kurumlarına ihtiyacımız var. Kapsamlı önlemleri, who sitesinden çocuklar bile indirip anlatabilir. Alınan önlemlerin hepsi mevcut. Sadece evlerde hapis olarak yaşayamayız. Yarın deha tehlikeli ve öldürücü bir virüs vizyona girerse ne yapacağız. Üretimi kim yapacak?

Çin, Covid19 virüsünü Vuhana ABDnin getirdiğini açıkca söyledi. Artık dünyada yeni bir dönem başlıyor. Terör örgütleri dahil birbirine düşman ülkeler, çok az maliyetle savaş başlatabilir. Covid19 sonrası çeşitli virüslerle yapılacak biyolojik savaşa kendimizin ürettiģi milli aşı ve ilaçlar dahil her yönden hazır olmalıyız. Aşı köklü çözüm dedik ama aşı bulunsa bile 8 milyarlık dünyaya yeterli aşının üretimi ne kadar sürer? Bu kadar parayı kim nasıl verecek ve kimin cebine gidecek? İsrail bize aşıyı verir mi? Verirse ne karşılığı verir. Kudüsün bizim olduğunu kabul edin vereyim der. Veya Akdeniz doğalgaz hattı sizden geçsin öyle vereyim der. Aşı etkisi veya yan etkileri ne olacak? Domuz gribi aşısı etkisiz çıkmıştı. Virüs mutasyon geçirirse aşı etkisiz olacak. Antiviral ilaç bulurlarsa bu daha mantıklı ve para getirici olur. Biyoteknoloji bunların hakından gelecek. Kanserden her çeşit hastalığa biyoteknoloji şirketleri dünyaya hakim olacak.

Salgınla birlikte borsa, faiz, döviz, altın, gıda ve emtiada oynanan küresel oyunlara da hazırlıklı olmalıyız. FED bir günde 1.5 trilyon $ bastı. Bunu 20 trilyon dolara tamamlayacak. Basılan para bankalara ve borsalara akmaya başladı, borsalar yükseliyor. Aynısını Avrupa merkez bankası da yapıyor. Basılan karşılıksız dolar ve euroları, virüs salgını bahanesiyle haraç gibi çakıyorlar. Son 1 ayda borsa, döviz, faiz, dijital paralar, altın, emtia ve gıda spekülasyonuyla 50 trilyon $ el değistirdi. Trilyonlarca $ offshore hesaplarına aktı. Yıllardır geleceği söylenen meşhur 2020 krizi, covid19a ciro edildi. Dünya, ölen insanlar ve virüsle oyalanırken bu gizli soygunu idrak edemedi..

Salgın başlar başlamaz Sağlık Bakanlığımız ve Bilim kurulumuz çok yıldırım hızıyla önlemleri aldı. Elleri yıkayın diye toplumu uyaran kamu spotları çok yararlı oluyor. Devletimiz, Başkanlık sisteminin avantajını kullanarak anında çok etkili önlemler aldı. YÖK ve bütün kurumlar bilimi ve aklı referans alan kararları başarıyla uyguluyor. Muhalefet  bile ilk defa bu başarıyı takdirle karşıladı. Bilim kurulumuzun aşağıdaki açıklamayı yapacağı günleri bekliyoruz : 

Virüsü ve genomunu Avustralya ve İsrailin yaptığı gibi Çinden temin ettik ve hemen aşı çalısmalarına başladık. Dünyanın en ileri aşı ve ilaç araştırma merkezleriyle yakın temas halindeyiz. Temin ettiğimiz çeşitli antiviral ilaçların etkinliğini denemeye başladık. Bilimsel ve teknolojik altyapımız dünyanın en ileri araştırma merkezlerinden transfer edilen bilim adamları ve teknolojik altyapı yönünden  mükemmeldir. Böyle bir organizasyonun kurulmasında her türlü desteği veren Milli iradeye ve Sağlık istihbarat örgütümüze minnettarız. 

Bu açıklamaların yapılacağı günler hayal değil. Ama önce bu nitelikte Sağlık istihbarat örgütünü ve Aşı ilaç virüs araştırma merkezini kurmak gerekiyor. Yoksa önlemler dahil her çeşit bilgiyi googledan bulup söylemek zor değil.

KAYNAKLAR

1. https://www.kemalyesilcimen.com/?artikel,497/

2. https://www.haberturk.com/12-yillik-kehanet-end-of-days-adli-kitap-koronavirusu-ongormus-olabilir-mi-2611758 

3. SARS-like cluster of circulating bat coronavirus pose threat for 

human emergence. Nat Med. 2015 December ; 21(12): 1508�"1513. doi:10.1038/nm.3985.

4. "Bir yerde bulaşıcı hastalık ortaya çıktığını duyduğunuz zaman oraya girmeyiniz. Bulunduğunuz yerde bulaşıcı bir hastalık ortaya çıkarsa, oradan da çıkmayınız." (Buhârî, Tıb 30; Müslim, Selâm 100)Hz. Muhammed (SA)

........... 

AŞAĞIDAKİ YAZI ALINTI YAZIDIR :

BÖYLE BİR TESADÜF OLABİLİR Mİ? 

GÖKHAN GÜLER 

https://m.ednews.net/tr/news/specialist-view/420493-blockchain-gelecegi-nasil-etkileyecek

1981'de basılmış 2 kitap. End of Days ve The Eyes of Darkness!

 9 Ocak 1988'de yayınlanmış The Economist dergi kapağı!

- End of Days; "2020 yılında tüm dünyada ağır zatürre salgını olacak ve kısa bir süre içinde kaybolacak."

- The Eyes of Darkness : "Bir ülkenin bir şehrini komple yok edebilecek Wuhan-400 adında biyolojik bir silahtan bahsediliyor."

- Üçüncü olarak ise The Economist Dergi Kapağı. The Economist 1988'de yayınlamış olduğu bir degi kapağında bakınız neyi resmediyor; dolar yanıyor, doların küllerinden anka kuşu üzerinden kripta/dijital para doğuyor! Yıl 1988! Tesadüf mü?

- Dünyayı yönetmeye and içmiş son 150-200 yıldır küresel ölcekte hareket eden örgütler ulus devletleri tasfiye ederek blokchain tabanlı dijital dünya düzenine geçebilmeyi mi test ediyorlar? Yeni yazımın konusu bu olacak...

Blokchain hakkında kısa bir süre önce yazmış olduğum köşe yazimin linkini aşağıda bilgilerinize sunuyorum;

https://m.ednews.net/tr/news/specialist-view/420493-blockchain-gelecegi-nasil-etkileyecek

Şaşırtıcı bir bilgi daha! 

Rockefeller ailesinin sahip olduğu vakıf, Mayıs 2010'da önemli bir rapor yayınlamış.

Bu rapora göre gelecek 15-20 yıkda teknolojinin getireceği düzenler irdelenmiş.

Raporun önemli yanı şu: Bazı senaryolar oluşturulmuş ve bu senaryoların yaratacağı etkiler incelenmiş.

Rapor "önceden belirlenebilir durumlar" ve "belirsizlikler" olarak iki kategoriye sahip.

Tüm senaryolar "Çin, Hindistan ve diğer ulusların" yükselerek çok kutuplu  bir küresel sistemin ortaya çıkmasıyla başlıyor.

Yani neredeyse bugünü ifade ediyor.

Çin, özellikle yakın geçmişte yükselmeye başlamış. 2017 yılında abd ile çin arasında ticari/askeri bazı sürtüşmeler başladı. 2019 da ise NATO'nun çin i tehdit olarak nitelediğini gördük.

Çin ise kendi vizyonunu "yeni ipek yolu" ile ortaya koyarak alternatif düzen seçeneği sunuyor.

Rapor gelecek için dört önemli senaryo oluşturuyor.

1- Clever Together,

2- Hack Attack,

3- Smart Scramble,

4- Lock Step

İlk senaryo koordineli ve başarılı bir dünya öngörüyor. Küresel sorunlar el birliği ile çözülüyor. Bu senaryoda güçlü ittifaklar ve daha temiz bir dünya görülüyor.

İkinci senaryo nispeten daha güvensiz ve düzensiz. Ana tema teknolojinin kontrolsüzleşmesi.

Üçüncü senaryo ise merkezi otoritelerin zayıfladığı, bireylerin ve yerek toplulukların ön plana çıkarak sorunları çözmeye giriştiği bir senaryo.

Ve Dördüncü senaryo..

Son senaryo yani "LOCK STEP" İSE "YUKARIDAN AŞAĞIYA HÜKÜMET KONTROLÜ" öngören, otoriter bir düzen yaratıyor.

Bu senaryoya göre dünyaya SALGIN BİR HASTALIK bulaşıyor ve 7 AYDA 8 MİLYON İNSAN ÖLÜYOR. 

Salgının ekonomi üzerine öldürücü bir etkisi oluyor.

Rapor, felaket senaryosu için "pandemi" kavramını kullanıyor.

Senaryoya göre:

-Virüs Güneydoğu Asya da yayılyor.

-Uçuşlar durduruluyor.

-Uluslararası ticaret duruyor.

-Turizm zayıflıyor. 

-Dükkanlar ve ofisler boş kalıyor.

Rapor, olacakları daha 2010 yılından nokta atışı şeklinde yazmış.

Ülkeye girişlerde vücut ısısının kontrol edilmesi için önlem alınacağından, çin in vatandaşlarını korumak için aşırı önlemler alacağına kadar.

Rapora göre insanlar salgından korunabilmek için hükümete sınırsız yetki vermeye başlıyor.

Yaşanan kriz sonucu toplumlar kendi egemenliklerinden vazgeçiyor ve güvenlik karşılıgında kontrollu bir dunyaya geçiş yapılıyor.

Yeni düzende teknolojik gelişmeler hükümetler kontrolüne giriyor, gelişme yavaşlıyor.

Yenilikler hükümetler tarafından hayata geçiriliyor.

https://nurcivert.tumblr.com/

https://m.ednews.net/tr/news/specialist-view/420493-blockchain-gelecegi-nasil-etkileyecek


Bu yazı 1,237 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Mart 2024 NASIL ÖZGÜR OLURUZ ?
    • 13 Ekim 2023 GÜCÜ DOĞURAN TEKNOLOJİK AKILDIR
    • 27 Eylül 2023 ÇARE SİZSİNİZ 2008
    • 17 Temmuz 2023 NEDEN BÖYLEYİZ?
    • 20 Nisan 2023 GÜCÜN KAYNAĞI NEDİR? - 2016
    • 14 Şubat 2023 BİLİMDE KANITIN GÜCÜ
    • 8 Şubat 2023 SÖMÜRÜ VE YOLSUZLUK KADER Mİ?
    • 4 Mayıs 2022 YAŞAM TARZIMIZ NEDEN DEĞİŞMELİ?
    • 12 Mart 2022 HEKİMLİK ÖLDÜ, YAŞASIN DOKTORLUK !
    • 11 Ekim 2021 TÜM SORUNLARIN ANASI
    • 10 Ekim 2021
    • 9 Ekim 2021 ASIL PANDEMİ BU !
    • 8 Ekim 2021 POSTMODERN SÖMÜRÜ
    • 7 Ekim 2021 EĞİTİM NASIL OLMALI?
    • 1 Ekim 2021 YÜZ YIL SONRA...
    • 20 Ağustos 2021 GERÇEK ÇÖZÜM BU
    • 11 Ağustos 2021 KÜRESEL SAVAŞI KİM KAZANACAK?
    • 10 Ağustos 2021 SOSYAL OLAYLARDA BİLİMSEL YAKLAŞIM NASIL OLMALI?
    • 27 Haziran 2021 ASIL PANDEMİ BU
    • 6 Haziran 2021 ÇEVRE SAVAŞI

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    17,404 µs