En Sıcak Konular

Dr.<br />Kemal Yeşilçimen


Dr.
Kemal Yeşilçimen
17 Eylül 2012

KAYNAKLAR SONSUZ DEĞİL SINIRLIDIR




Sınırlı kaynakların akıllı kullanımı gerekir. Akıllı kullanım; hastalıkların önlenmesi, sağlığın korunması demektir.

Koroner kalp hastalığı ve kalpten ölümler hızla artıyor. Kalp yetmezliği oranı dünya ortalamasının 3 katı olmuş, şimdiden 4 milyonu geçiyor. Kalpten ölümler önümüzdeki 10 yılda % 100 artacak. Sekiz milyon kişi böbrek hastası. Yani her 6 kişiden birisinde kronik böbrek hastalığı var. Astım ve KOAH 6 milyon insanı etkiliyor. Yani 40 yaş üstü her 5 kişiden biri akciğer hastası. Hepatit B - C taşıyıcı sayısı 5 milyona ulaşmış. Her yıl 200 bine yakın kişiye kanser teşhisi konuluyor. Böyle devam ederse 2030’da yarım milyona ulaşacak. Milleti hasta edip taramak yerine hastalıkları önlesek daha mantıklı olmaz mı?

Bataklığı önlemek, kurutmaktan daha mantıklı ve bilimseldir. Şimdiye kadar dilimize pelesenk olan laf, bataklığı kurutmaktı. Bataklık oluşumunu önlemek ise idrak sınırlarımızın ötesinde. Çünkü dereyi ve bataklığı görmeden paçayı sıvama bize göre değil. İzmir ve İzmit körfezinden, Ergene nehrine kadar önce kirletmek sonra temizlemek, dere yataklarına önce bina yapıp sonra yıkmak ve böylece kıt kaynakları heba etmek kötü kaderimiz. Çünkü böyle yaşıyoruz. İnandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınıza inanır ve öyle de yaşamaya devam edersiniz.

Derelere akıtılan zehirler, kimyasal atıklar, içme suyuna karışan kanalizasyon suları, oksijenimizi tüketen kirli sanayi, ekzos ve partiküller, filtresiz bacalardan üstümüze çöken dumanlar, devasa gemilerle ülkemize sokulan radyasyonlu hurdalar, GDO’lu, hormonlu, katkı maddeli, tarım ilaçlı gıdalar her çeşit kanser, hastalık ve ölümlere yol açıyor. Kirlenmiş akvaryumda önce hastalanan, sonra da tedavi için çırpınan zavallı bir toplumun içler acısı hali.

Bunca hastane, doktor, ilaç ve parayla yaptığımız, hasta balıkları taramalarla tesbit ederek son sistem makinalarla temizleyip yine aynı bataklığa atmak. Hastalıkları tarasan ne olacak, herkes bişekilde hasta. Bataklık oluşumunu önlemeyi idrak edemiyoruz. Peki tartışılan ne? Tartışılan şu; hasta balıklara 1000 euro’luk stent mi takalım, yoksa 100.000 euro’luk yapay kalp cihazı mı takalım? Halbuki bu iki yöntem de ne hastalığı önlüyor ve ne de ölümü. Elimizde ayda 5-10 euroya hastalığı önleyen, ölüm oranını azaltan koruma yöntemleri var, ancak en ucuz yolla hastalık ve ölümü azaltmak sosyetemizi bozuyor. Neden pahalı yöntemler peşinde koşuyoruz?

SGK 2011 açıklaması dudak uçuklatıyor: Sağlık harcaması son 9 yılda % 800 arttı, ancak bu artış bize sağlık olarak geri dönmüyor. Hastalıkları önleme yoluna gitmediğimiz için boşuna para harcıyoruz. Ne dev hastaneler, ne sağlığa harcanan milyarlar ve ne de giydiğimiz kırmızılar sağlığı korumuyor, hastalık ve ölümler artıyor. ''Vasküler Risk'' araştırması kötü kaderimizin belgesi; Balon, stent, baypas oranı son 5 yılda % 90 artarken, azalması gereken kalp krizi veya inmeye bağlı ölüm oranı ; % 270 arttı. TV'lerde aydın ve bilim dünyası neyi tartışıyor? En zengin ülkeler bile hastalıkları önlemek için en kolay, en ucuz ve en etkili yöntemleri uygularken biz neden yapamıyoruz?

Hasta sayısı artmış, ilaç satışı rekor kırmış herkes övünüyor. Sanki hasta olmak imtiyaz, tedavi olmak bir lütuf. Herkesin elinde tahliller, filmler dev hastaneleri tavaf ediyor. Ne biçim bir moda, nasıl bir anlayış? Hasta ve hastalık artışıyla övünen başka toplum var mı? Milyarlarca dolara aldığımız ilaçların % 40'ını da çöpe atıyoruz. Yazık değil mi?

Dünya Sağlık Örgütü ise kişi başına yıllık 1,2 $ (2 TL) harcanarak hastalıkların önemli oranda önleneceğini bildiriyor. Sağlık Bakanlığı ile Başkent Üniversitesi ortak araştırması ; ülkemizde ölenlen yüzde 86'sının hastalıklı yaşam tarzından öldüğünü gösterdi. Yani önlem alınsa, ölümlerin yüzde 86'sı önlenecek ve geçtiğimiz yıllarda ölen milyonlarca insan hayatta olacaktı. 

Sebepleri ortadan kaldırmadan kötü sonuçları önleyemeyiz, bilim böyle söylüyor. Hastalık lobisini ayağa kaldıran işte bu anlayış: Yaşadığımız akvaryumun kirlenmesini ve bataklık oluşumunu önleyen stratejiler, hastaya susayan ve hastalıktan beslenen sistemi ve dev bir sektörü çökertiyor. Hastalıkları önlerseniz milyarlarca dolarlık harcamalar, ilaçlar, zincir hastaneler ne olacak? Hasta olacak, tedavi olacaksınız mesele bu kadar basit. Hasta olmanızı ve tedavi olmanızı sağlayan kirli akvaryum ve her çeşit sağlık taramaları hizmetinizde(!).

Yaşadığımız akvaryumu bataklığa çeviren kanalizasyonları sökmeden, bu dere yatağında felaket üreten yaşam tarzını yıkmadan yapılan hiçbir işten hayır gelmez, sonuç alınmaz. Ne dev hastaneler, ne hastalıklara harcanan milyarlar ve ne de giydiğimiz kırmızılar ve ne de birbiri ardına yapılan sağlık taramaları bizi korumaz. Hastalık üreten kirli akvaryumdan sağlıklı toplum çıkmaz. Önce bunları idrak edelim.

Ya hasta toplum olup doktor ithal edeceğiz, ya da sağlıklı toplum olup doktor ihraç edeceğiz, hangisini seçelim? Hasta ve hastalık odaklı sistemden sağlık odaklı sisteme geçmeliyiz. Dünyanın ileri ülkeleri bile bu sistemi yeni yeni idrak ediyor.

Bu yazının devamı olan

SAĞLIĞI KORUYAN SİSTEM - I II ve III için aşağıdaki linki tıklayınız. 

http://www.kemalyesilcimen.com/artikel.php?artikel_id=204

http://www.kemalyesilcimen.com/artikel.php?artikel_id=201

http://www.kemalyesilcimen.com/artikel.php?artikel_id=202

KAYNAKLAR   

1. Yeşilçimen K: Hastalık Üreten Yaşam Tarzımız Nasıl Değişir. Hayy kitap
2. Soframızda radyasyonlu çatal var. Hürriyet 14 nisan 2006 S:24
3. Dilovası boşaltılıyor. Hürriyet, 2 temmuz 2006, s:16
4. Yılda 372 bin kişi pisi pisine ölüyor.

http://arsiv.sabah.com.tr/2005/07/24/gun101.html
5. Böbrek hastalığında dünya şampiyonuyuz.
http://bizimsaglik.com/c/ho.asp?Pagenum=11&id=6455&yid=-1&
6. Duran E.:Kalp ve damar cerrahisi. Sönmez B.:Koroner arter hastalıkları Cilt II, s 1344, 2005.
7. Altun B,Arıcı M, Nergizoglu G, et al . Hypertens. 2005 ;23(10):1817-23
8. http://www.sdplatform.com/Haberler/Haberler/2510/Vaskuler-Risk-Calismasinin-sonuclari-aciklandi.aspx

9. Türk Kardiyoloji Derneği Ulusal kalp sağlığı raporu – 2007 http://www.tkd.org.tr/pages.asp?pg=432
10. 'Happy' araştırması.

http://www.medimagazin.com.tr/medimagazin/tr-kardiyologlar-istanbul8217da-toplandi-676-405-6680.html

11. Arici M, Turgan, C, Altun B, et al. J Hypertension 2010; 28(2): 240-44.
12. TURDEP-1 ve TURDEP-2 (2010) HEM BEL HEM KALÇA BÜYÜYOR.
http://kongresunumgazetesi.com/archives/933
13. Türkiye'de şişmanlık ve diyabet alarmı ! PURE – 2010.
http://www.sagliktagundem.com/haber/turkiye_de_sismanlik_ve_diyabet_alarmi.htm
14. Dilovasında çocuklar kanser içiyor.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25169730
15.
http://www.bizimsaglik.com/c/ho.asp?id=7063&Title= Sigara yasağı kalp krizine “DUR” dedi
16. ACCF/AHA Guidelines for the Diagnosis and Management Heart Failure in Adults. Circulation 2009;119(14):1977-2016.
17. ESC Guidelines for the diagnosis and treatment of acute and chronic heart failure 2008 Eur. Heart J. 2008;29:2388-2442 (1).
18. Yeşilay alkol raporu - 2009.
http://www.yesilay.org.tr/Raporlar/2009_Alkol_Raporu.pdf
19. Sigaraya yılda 15 milyar dolar harcıyoruz.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25101255/
20.
http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/dis-haberler/tr-hastalklarn-maliyeti-47-trilyon-dolar-bulacak-1-76-37482.html
21.
www.aciamagercek.com

22. http://gundem.milliyet.com.tr/kanada-da-58-milyar-lik-sigaradavasi/gundem/gundemdetay/09.06.2012/1551346/default.htm
1999’da ABD’de sigara şirketleri sağlık masrafları için 25 yılda 246 milyar dolar ödemeyi kabul etti.

23. http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1180238&title=400-bin-euroluk-yapay-kalbin-bedelini-artik-devlet-odeyecek

24. http://www.medimagazin.com.tr/hekim/sgk/tr-saglik-harcamalari-9-yilda-8-kat-artti-2-18-34892.html 

25. http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2012/08/30/ilacta-yolsuzlugun-belgesi

 

TÜM YAZILAR İÇİN ALTTAKİ KUTUYU TIKLAYINIZ 

www.aciamagercek.com    

Twitter:@YesilcimenKemal

 

Sağlık harcamaları 12 yılda 16 kat arttı 

Ancak 16 kat sağlıklı değiliz.

NESRULLAH SONAY, BUGÜN GAZETESİ

Çarşamba, 26 Eylül 2012 Sağlık Bakanlığı SAGEM’in verilerine göre, 1999′da 4,9 milyar olan toplam sağlık harcaması, 2011′de 76 milyar seviyesine çıktı. Cepten yapılan sağlık harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindeki payı 1999′da yüzde 29,1 iken, 2011′de yüzde 16,2′ye geriledi

Sağlık Bakanlığı Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü (SAGEM), OECD Sağlık Hesapları Sistemi’ne (SHS) uygun olarak üretilen, sağlık harcamaları rakamlarını inceledi.
Elde edilen verilere göre, 1999 yılında 4,9 milyar düzeyinde olan toplam sağlık harcaması, 2011 yılında 76 milyar TL’ye düzeyine yükseldi. Toplam sağlık harcamasının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki payı 1999 yılında yüzde 4,8 iken 2011 yılında bu oran yüzde 5,9′a çıktı.


4′TE BİRİ ÖZEL SEKTÖRDEN


Toplam sağlık harcamasının kamu ve özel sektör tarafından karşılanan paylarına bakıldığında; 1999 yılında harcamaların yüzde 61,1′i kamu, yüzde 38,9′u da özel sektör tarafından karşılanıyordu. 2011 yılında bu paylar sırası ile yüzde 75 ve yüzde 25 olarak gerçekleşti. Yıllar içinde, ülkemizin toplam sağlık harcamalarında artma eğilimi dikkat çekti. Bunun doğal bir sonucu olarak sağlık harcamalarının genel ekonomi içindeki payında da bir artış yaşandı.
Yıldan yıla GSYH’deki artışa paralel olarak, toplam sağlık harcamasında artış görüldü.

Sağlık harcamalarında meydana gelen bu artış, büyük ölçüde kamu harcamaları ile finanse ediliyor. Cepten yapılan sağlık harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindeki payı 1999 yılında yüzde 29,1 düzeyindeyken 2011 yılında yüzde 16,2′ye gerilediği görüldü. Kişi başı sağlık harcamalarının gelişimi incelendiğinde; 1999 yılında kişi başına sağlık harcaması 79, 2011 yılında ise 1020 TL’ye çıktı.



Bu yazı 2,056 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Mart 2024 NASIL ÖZGÜR OLURUZ ?
    • 13 Ekim 2023 GÜCÜ DOĞURAN TEKNOLOJİK AKILDIR
    • 27 Eylül 2023 ÇARE SİZSİNİZ 2008
    • 17 Temmuz 2023 NEDEN BÖYLEYİZ?
    • 20 Nisan 2023 GÜCÜN KAYNAĞI NEDİR? - 2016
    • 14 Şubat 2023 BİLİMDE KANITIN GÜCÜ
    • 8 Şubat 2023 SÖMÜRÜ VE YOLSUZLUK KADER Mİ?
    • 4 Mayıs 2022 YAŞAM TARZIMIZ NEDEN DEĞİŞMELİ?
    • 12 Mart 2022 HEKİMLİK ÖLDÜ, YAŞASIN DOKTORLUK !
    • 11 Ekim 2021 TÜM SORUNLARIN ANASI
    • 10 Ekim 2021
    • 9 Ekim 2021 ASIL PANDEMİ BU !
    • 8 Ekim 2021 POSTMODERN SÖMÜRÜ
    • 7 Ekim 2021 EĞİTİM NASIL OLMALI?
    • 1 Ekim 2021 YÜZ YIL SONRA...
    • 20 Ağustos 2021 GERÇEK ÇÖZÜM BU
    • 11 Ağustos 2021 KÜRESEL SAVAŞI KİM KAZANACAK?
    • 10 Ağustos 2021 SOSYAL OLAYLARDA BİLİMSEL YAKLAŞIM NASIL OLMALI?
    • 27 Haziran 2021 ASIL PANDEMİ BU
    • 6 Haziran 2021 ÇEVRE SAVAŞI

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,222 µs