Devrimdir çünkü, Fatih'ten beri ilk defa böyle önemli bir başarıya imza atıyoruz. Bu tarihi olay, milletimiz için insanoğlunun Ay'a ayak basması kadar önemlidir. Neden mi? Ülkemizi 3 asırdır iç ve dış sömürge yapan oligarşik yapının bütün engellemelerine rağmen ANKA insansız gözetleme uçağını, füze-savar ALTAY tankını yapıyoruz, uzaya GÖKTÜRK uydusunu gönderiyoruz ve asırlardır süren kötü kaderimiz değişiyor. İşte bu yüzden bu gelişmeler, bilim ve teknoloji alanında bir devrimdir ve gerisi mutlaka gelecektir, göreceksiniz…Bu milletin buna muktedir olduğunu göreceksiniz. Fatih'in İstanbul'u fetheden topları döktüğü gibi, gemileri karadan yürüttüğü gibi, alaya alınan, dalga geçilen bu millet bilim ve teknolojik devrimi mutlaka yapacaktır. Sokullu'nun dediği gibi, tarihe yön veren bu millet öyle bir milletdir ki, isterse altından, isterse atlasdan yapar. Kötülük lobisinin kestiği sakal daha gür çıkar, boşuna uğraşmasınlar.
Ülkemizi iç ve dış sömürge haline getiren Oligarşik yapının uzantılarının zoruna giden de işte bu gelişme! Bizi ithal teknolojiye mahkum eden de işte bu lobi. Bu lobinin engellemesi yüzünden kendimize ait yerli taşıt bile yapamadık, bu yüzden yüz milyarlarca doları bunların efendilerine ödemeye mahkum oluyoruz. Bu yüzden uzaya uydu göndermemize, ATAK helikopteri, ANKA insansız hava aracı ve ALTAY tankı yapmamızı hazmedemiyorlar. Bunları ithal etsek mesele yok. Bütün sıkıntıları bu.
Bilim ve teknolojik devrim için yapamadığımız parçaları tabii ki istediğimiz yerden alacağız. Tabii ki ithal edeceğiz. Uydu fırlatma üssü yapıncaya kadar tabii ki başka yerden atacağız. Bunda ne kötülük var? Futbol takımlarımız milli zafer kazandığında toplama takım diyor muyuz. Milletce bayram ediyoruz. Elimiz kolumuz bağlı seyredecek ve sömürge olacak değiliz ya. Üçyüz yıllık bilim ve teknoloji açığı bir günde kapanır mı? Boşuna küçümseyip moral bozmaya çalışmayın. Zerre kadar vatanseverlik, milliyetçilik, sömürüye karşı duyarlılık varsa gelin işin ucundan tutun, yardımcı olun. Hiç değilse engellemeyin, kötülemeyin, aşağılamayın da, Ayfon 5'leri, tablet bilgisayarları, yerli taşıtları bu millet yapsın, modern sömürge olmaktan kurtulsun. İran nasıl yapıyorsa, Pakistan nasıl yapıyorsa biz de öyle yapalım. Neden karşı çıkıyorsunuz?
'Beş uydu projesi için 250 milyon euro ayrılmış, bu ise kaç yoksula ev edermiş'. Yani bilim ve teknolojiye, ARGE'ye giden paralar boşa gitmiş gibi gösteriyorlar. İşte matbaanın bile 200 yıl geç girmesine neden olan yobaz anlayış bu! Bu geri kafalılar yüzünden bilim ve teknolojide nal topluyoruz. 3 asırdır bilim ve teknoloji üretemediğimiz için geri kaldığımızı, bu yüzden yıkıldığımızı, bu nedenle yoksul kaldığımızı bu zevat bilmiyor mu? Yoksulu, fakir fukarayı koruma ayaklarına bizi aç ve yoksul bırakan bu anlayış değil mi? Teknoloji üretemeyen ve bunu ithal etmekle övünen ülkeler, bilim ve teknoloji pazarı oldukları için yoksul kaldıklarını ne zaman idrak edecekler? Gözlükten kol saatine, telefondan bilgisayara teknoloji çöplüğü oluyoruz. Bunları almak için verecek neyimiz kaldı? Apple ithal lobisi yüzünden trilyon dolara koşuyor haberiniz var mı?
Adamlar, bizi otla çöple, alternatif masallarla uyuturken, 3 milyon dolarlık Da Vinci robotlarını, 400.000 euro'luk yapay kalp cihazlarını, 20.000 dolarlık kalp klipslerini, 10.000 dolarlık ICD kalp pillerini bize satarak köşe olurken, aydın ve bilim dünyamız bu oyunu göremiyor. Çünkü beyinler bilimsel mandacılığa göre formatlanıyor. Mevcut sistem oynanan oyunları idrak etmeyi ve akıllı çözümler üretmeyi önlüyor. Çünkü bunları görmeyi, anlamayı, çözüm üretmeyi sağlayan dersler okutulmuyor. Neden mi? Çağımızda milletleri köleleştirmenin en kestirme yolu zihinleri malumatla doldurup işlemez hale getirmek. Kendini akıllı zanneden ise ülkeyi terk etmeye çalışıyor. Bu sistem yabancıya çalışıyor. İşte akıl oyunu bu. Oyun böyle oynanıyor. Bu savaşı bilmeyen millet ve devletlerin yaşama şansı yok.
Bizi yoksul bırakan anlayışla, bilim ve teknoloji üretmemize karşı çıkan anlayış aynı. Hayırlı bir iş yaptığımızda, sistemli olarak hep birlikte saldırıyorlar. Bunlara bir kere daha anlatalım: Çağımızda küresel aktör olmanın yolu da, yoksulluğu önlemenin yolu da bilim ve teknolojiden geçiyor. Keşfettiği ile değil, tükettiği ile övünenin özgür yaşama şansı yok. Yoksulluğu önlemenin yolu; konuştuğunuz, seyrettiğiniz, uçtuğunuz, tedavi olduğunuz teknolojiyi üretmek. Başka yolu yok. Osmanlı neden yıkıldı? Bilim ve teknolojiye karşı çıkan bu gerici anlayış yüzünden yıkıldı. Bizi öbür dünyayla meşgul ederlerken efendileri sanayi, bilim ve teknoloji devrimini yaptı. Kısır dini tartışmalarla aramıza nifak sokarken bizi bilim ve teknolojiden mahrum ederek yoksul bıraktılar. Bugün de aynısını yapıyorlar. Bu lobinin ektiği nifak tohumları yüzünden İslam ülkeleri kan revan içinde çırpınırken Hıristiyan dünyasının burnu bile kanamıyor. Çünkü barış dini olan İslam ülkelerine fesat tohumlarını ekende bu oligarşinin uzantıları. Akıl oyunu böyle oynanıyor.
Din adamlarımız, 'bilim Çin'de bile olsa gidip alınız' emrini niye tartışmıyor? Aç insanın dini imanı olmaz. Açlığı önlemenin yolu da bilim ve teknoloji. Kıbrıs için çıkarma gemisi bile yapamadığımız, boynu bükük kaldığımız günleri unutmayalım. Ecevit'in bir milyon dolar (bir daire parası) için gurbet ellerde yardım için koştuğu günleri, Özal'ın Başbakanlık binasında mazot olmadığı için soğuktan paltoyla çalıştığı günleri unutmayalım. Askerin palaskasını NATO'nun verdiği bir ülkeden, her çeşit askeri operasyonu kimseden izin almadan kendi ürettiği en modern silah ve techizatla yaptığı bağımsız bir ülkeye geçiyoruz.
Çağımızda telefondan uyduya aşıdan enerjiye keşfeden ve üreten kazanıyor. Keşfettiği ile değil tükettiği ile övünenin özgür ve bağımsız yaşama şansı yok. Çağımızda milletler ancak bilim ve teknoloji üreterek ayakta kalabilir; yoksa ayaklar altında kalır. Sokaklarda bağırarak bağımsız olma dönemi bitti. Milletler ancak bilim ve teknoloji ürettiği kadar özgür ve bağımsız olabilir. Bağımlılıktan ancak bilim ve teknolojiyle kurtulabilir. Bilim ve teknoloji üretemezseniz, yaşama hakkınızda yoktur, şansınızda. Keşfettiğiniz kadar özgür, ürettiğiniz kadar bağımsızsınız. Gerisi hikaye. Filistin'den Afganistan'a kadar İslam aleminin sefaleti ve zavallı durumunun asıl nedeni bu. Bu yüzden 57 İslam ülkesi, bir İtalya etmiyor. Bu yüzden küçücük İsrail, dünyanın doğal kaynaklarına sahip İslam alemini dize getiriyor.
İdeolojiniz ve doğal kaynaklarınız ne olursa olsun, bilim ve teknoloji alanında yapılan icraat yoksa yazılan, çizilen, söylenen herşey hikayedir, masaldır. Bu masalı çoook dinledik. Şimdi artık gözümüz açıldı, acı gerçekleri görüyor, yapılacak devrimi de biliyoruz : Ülke çıkarlarını korumanın, vatanseverliğin, milliyetçiliğin en önemli yolu, en önemli kriteri; bilim ve teknolojide devrimdir. Bunu başaracak icraatlar ancak ülkeleri boyunduruktan kurtarır. Bu irade, inanç ve bilgi yoksa, üretene ve keşfedene muhtaç, modern sömürge oluruz.
Çağımızda bilim ve teknoloji ürettiğiniz kadar özgür ve bağımsızsınız. Yoksa boynu bükük zavallı olursunuz. Daha önce söylenmiş bir sözü değiştirerek konuyu özetleyelim : Bilim ve teknoloji, bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen ülkeler uçar ve özgür olur. Uçamayan ülkeler ise tavuk olur, başkasının eline bakar. Tavuk ülkeler, önüne atılan yemi gagalarken yumurtalarının alındığını farketmez, sömürge olur. Tek kanat ise uçmaya yetmez. Ya tavuk ülke olup altımızdan alınan yumurtalardan habersiz başkaları için çalışacağız, ya da bilim ve teknoloji kanadını çırparak özgür ve bağımsız olacağız.
Sorun özgürlük ve bağımsızlık sorunu, çözüm ise bilim ve akıl oyunu. Bu oyunu artık biz de oynuyoruz: Bilim ve teknoloji üretemeyen acizlikten, ATAK helikopterini, ANKA uçağını, Altay tankını, Göktürk uydusunu yapabilen irade ve güce kavuşuyoruz. Bunlar başlangıçtır ve gerisi mutlaka gelecektir, sabredin. Oligarşik lobinin uşaklarının şimdiye kadar koro halinde söyledikleri 'yapamazlar, beceremezler' diye millete aşağılık kompleksi aşılamalarına rağmen eksik olan her şey tamamlanacak, her güçlük aşılacaktır.
Ecevit'in komik bir para için Avrupa'yı turladığı, Özal'ın paltoyla ısındığı Türkiye'den, uzay teknolojisine geçerken gurur duyuyoruz. Türkiye'nin ilk özgün ana muharebe tankı olan ALTAY ve uzaya fırlattığımız GÖKTÜRK uydusu yüce milletimize hayırlı uğurlu olsun. Yapanlardan, emeği geçenlerden, dua edenlerden Allah razı olsun. Allah, kötülük tohumları eken kem gözlerden yüce milletimizi korusun.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle