TÜM YAZILAR İÇİN ALTTAKİ KUTUYA BAKINIZ
• Yunus Emre yüzyıllar önce büyük bir bilgelikle şöyle diyordu:
• “Bir ben vardır bende, benden içeri”
• Burada kastedilen; bilinçaltı ve beyinle ilgili yeni bilgilere göre insanı yöneten derin irade, derin yönetimdi.
• Bu yönetim modeli hücreden fasulyeye, ilkel bir kabileden en gelişmiş topluma kadar aklınıza gelen her şeyde vardır.
• Temsil ettiği yapının tüm özelliklerini taşır, adeta onun özüdür.
• Yaşam tarzımızı belirleyen beynimizdeki temel işletim disketleri, aşağıda özetlenen işte bu derin yapı tarafından yönetilir ve hayata yansıtılır.
• Derin irade; bizim özümüz, gerçek benliğimizdir. Bizim yaşam tarzımızın nasıl olacağı konusunda asıl kararı vermesi gereken milli iradedir. Dış dünyadan beynimize sızarak irademizi ele geçiren ve bizi çaktırmadan yönetmeye çalışan yaşam tarzı ise küresel iradeyi temsil eder.
• Derin yönetim; Bizim adımıza bizi yöneten bilinçaltı örgütümüzdür. Güncel tabiriyle bizi yöneten içimizdeki Alâeddin’in sihirli lambasıdır. Derin irade, derin yönetim sayesinde tecelli eder ve yaşam tarzını gerçekleştirir. Yönetim bizde ise, derin yönetimin bizi temsil etmesi ve bizim için çalışması gerekir.
• Derin yönetmen ise Alâeddin’in lambasından çıkan devdir. Yönetim bizde ise, bizim emrimizde çalışan otomatik pilotumuzdur. Yönetimin dış dünyanın eline geçmesi halinde ise içimizdeki müdür, dış dünyanın talimatlarına göre çalışır. İrademiz dışında yapılan her şey daima onun görünmeyen eline geçtiği için ‘elimde değil’ diye sızlanır dururuz.
• Yüzeysel yönetim; güncel bilincimizdir ve derin yönetim tarafından kendine verilen rolleri yerine getirir. İnsanları yöneten arka plandaki derin iradeyi ve derin işletim programlarını bilmeden yaşam tarzındaki anormallikleri düzeltemeyiz.
İnsanları yöneten iki derin işletim programı vardır:
• Birincisi, hücrelerden organlarımıza kadar tüm biyolojik yapımızı düzenleyen Genetik programlar.
• İkincisi ise, dış dünyadaki yaşantımızı düzenleyen Yaşam tarzı programları. Bunun beyindeki kod adı niyettir.
Niyeti kimin yaptığı çok önemlidir.
• Kendimiz yaptığımız ölçüde özgür, bağımsız ve gelişmiş insan oluruz.
• Derin yönetim bizim irademiz altında olur.
• Düşündüğümüz ve niyet ettiğimiz şekilde yaşarız. Bizi biz yönetiriz.
• Bunun aksi özgürlüğün kaybıdır.
Niyeti biz yapmazsak ne olur?
• Hayat tabii ki sona ermez. Otomatik pilot devreye girer.
• Derin yönetime bizce verilmiş özgür, bağımsız ve sağlıklı bir hayat talimatı yoksa, dış dünyanın oluşturduğu sanal yönetmen, otomatik pilotun kontrolünü ele alır.
• Bu durumda derin yönetim, dış dünyadan her saniye beynimize akan trilyonlarca bilginin oluşturduğu yeni müdüre ve yönetime devredilir.
• Yönetim böylece dış dünyanın devşirdiği içimizdeki temsilcisine geçer.
• Hayatta her boşluk dolar.
• Niyeti biz yapmazsak, bizim adımıza başkası yapar.
• Davranışlar da bu niyete göre yeniden şekillenir.
• Davranışlar niyete göre gelişir.
• Düşündüğümüz gibi yaşayamazsak, yaşadığımız gibi düşünmeye başlarız.
• Sonuçta, ya biz dış dünyayı yönetiriz ya da dış dünya bizi.
• Hayat tarzımız da buna göre tezahür eder.
Bu açıdan insanlar ikiye ayrılır;
Birincisi,
• kendini yönetme konusunda tam bağımsız ve özgür olan,
• varlığı üzerinde tam bir hâkimiyet sağlayan,
• eskilerin deyimiyle eline, beline, diline sahip olan
• gerçek anlamda özgür kâmil insanlar.
İkinci grup ise,
• kendini yönetme konusunda bağımsızlık ve özgürlüğünü kısmen veya tamamen dış dünyaya ve dış dünyanın kışkırttığı nefsine devreden yani,
• nefsinin esiri olan sıradan insanlar.
İnsani tekamülün amacı;
• Dış dünyanın esiri olan sıradan insanları gerçek anlamda özgürleştirmektir.
• Asıl büyük cihat işte budur.
• Tekamülün tersi ise modern köleliktir.
Kritik soru şudur:
Nasıl bir insan olmak istiyorum?
• Bu soruya vereceğimiz tarihi karar, yaşam tarzımızın nasıl olacağını belirleyen en önemli faktördür.
• Bu hayati konuda, bilinçli veya bilinçsiz karar vermeme halinde,
• Dış dünyanın programları otomatik olarak yönetimi devralır ve ‘elimde değil’ diye sızlanan sıradan insanlara dönüşürüz.
• Televole toplumunda, karar verecek irade dış dünyanın kontrolüne geçtiği için, nefsinin esiri olan insanlara uygun, kötü alışkanlıklara bağımlı bir yaşam tarzı oluşur.
• Böyle bir toplum, dış dünyanın dayattığı bu hayatı yaşamak zorunda kalır.
• Özgür ve bağımsız olmadan yaşam tarzını değiştirme şansı yoktur.
Kaynaklar :
• www.kemalyesilcimen.com
• Yeşilçimen K: Hastalık Üreten Yaşam Tarzımız Nasıl Değişir. Hayy kitap, 2006
TÜM YAZILAR İÇİN ALTTAKİ KUTUYA BAKINIZ
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle