En Sıcak Konular

Dr.<br />Kemal Yeşilçimen


Dr.
Kemal Yeşilçimen
3 Nisan 2018

EN BÜYÜK GÜÇ TEKNOLOJİDİR




GÜÇ TEKNOLOJİDİR, 

TEKNOLOJİ NÜKLEERDİR...

DÜNYADAKİ SAVAŞ;

Üst akılla alt akıl arasında. Üst akıl bilim teknolojiye hakim. Alt akıl upgrade olamazsa, önce köle olacak, sonra yok olup gidecek. Yaşamanın yolu bilim ve teknolojiden geçiyor. Biyoteknolojiden nükleere, yapay zekadan ilaç ve aşıya... Bu devrimi yapamayan ülkeler modern sömüge olur, kırıntı peşinde koşar. Dünyanın yarısı günde 2 dolara yani kırıntıya talim ediyor. Dünyayı etkileyen 62 ailenin geliri ise dünyanın yarısının gelirinden fazla.

Neden mi?

Bilim ve teknolojiye onlar yön veriyor ve onlar hükmediyor. Sanayi devriminden dijital devrime, yapay zekadan biyoteknolojiye, ilaçtan aşıya trilyon dolarları getiren teknoloji onların eseri. Ekonomik, siyasi, askeri gücün temeli parayı kazanan teknolojidir. Apple 2 trilyon dolarlık kazancıyla kaç Türkiye ediyor? Lüks ithalat ve israfla çarçur ettiğimiz milyar dolarları kimden dileniyoruz?

Trilyonlarca doları kazanan teknolojidir. Bu paranın gücüyle hükmeden ise bilim ve teknolojiye yön veren küresel akıldır. Küresel finansa 270 trilyon dolar borcu olan devletler ise bunlardan para dileniyor. ABD bile borçla yaşıyor. Borç alan emir alıyor. Vietnamdan Iraka Küresel finans ne derse yapmak zorunda. Kutsal Kabenin korunması için gavurun füze kalkanına milyarlarca dolar ödenirken biz neyi tartışıyoruz? Güçlü olan savaşı kazanir ve satılık yönetimleri iş başına getirir. Modern sömürünün kaynağı teknolojik üstünlüktür. İslam alemini İsrail nükleerle tehdit ederken 2 milyarlık İslam alemi ve Arap dünyası boyun ediyor. Trilyon dolarlık zenginlik, teknoloji size ait değilse işe yaramıyor.

 

Güçsüz olan milletler, güçlü olanların ayakları altında kalmaya mahkumdur. Gücünüz kadar yaşar, gücünüz yoksa çökersiniz. Güçle korunmayan ekonomi ve zenginlik ergeç yağmalanmaya mahkumdur. İşte İslam dünyası. Gücünü gösteren haracını alıyor. Güç teknolojidir. En caydırıcı teknoloji ise nükleerdir. Teknoloji üretemeyen milletler her yönden bağımlıdır. Bizi hamaset değil teknoloji kurtarır. Teknoloji üretirsen özgür ve bağımsız olursun. İHAlar, düşmanın her hareketini cam gibi çekiyor, SİHAlar ise dünyaya göstere göstere vuruyor. İşte teknoloji budur. Altay tankı, Atak helikopteri, Hürkuş, Göktürk uydusu... bunların gerisi gelecek ; Füze kalkanı, nükleer teknoloji...

Çağımızda telefondan bilgisayara, aşıdan enerjiye keşfeden ve üreten kazanıyor. Keşfettiği ile değil, tükettiği ile övünenin özgür yaşama şansı yok. Milletler ancak bu şekilde ayakta kalabilir, yoksa ayaklar altında kalır. Çağımızda ülkeler, ancak bilim ve teknoloji ürettiği kadar özgür ve bağımsız. Artık sokaklarda bağırarak özgür ve bağımsız olma dönemi bitti. Bağımlılığın dipsiz kuyusundan ancak bilim ve teknoloji ipiyle çıkabiliriz. 

Gerçek dünyada keşfettiğiniz kadar özgür, ürettiğiniz kadar bağımsızsınız. Bilim ve teknoloji üretemezseniz, yaşama hakkınızda yoktur, şansınızda. Filistinden Afganistana İslam aleminin sefaleti ve zavallı durumunun asıl nedeni bu. Doğal kaynaklara sahip 57 İslam ülkesi bilim ve teknolojide bir İtalya etmiyor. Hepsi de batının oyuncağı olmuş, kan revan içinde perişan. İslam ülkelerini bu hale getiren Modern sömürgecilik sistemi, cep telefonundan uçağa, ilaçtan aşıya önce bağımlı yapıyor, sömürüyor. Sonra da kaos ve iç savaşla acımadan yok ediyor.

Avrupa ve dünya ortaçağ karanlığını yaşarken İslam alemi bilim ve teknolojiye önderlik ediyordu. Bizi savaş meydanlarında yenemeyenler bilim ve teknolojide nasıl geri bırakarak çöküşümüzü sağladı? Çok basit : "Bilim Çinde bile olsa gidip alınız, alimin mürekkebi sehidin kanından üstüdür" rehberliğinde gelişen bilim ve teknoloji yerine öbür dünya ile oyalayan devşirme din adamları, İslam alemini uyutarak bilim ve teknolojide geri bıraktı. İngiliz başvekili Churchill ne güzel özetlemiş : “Türkleri savaşarak asla yenemezsiniz. Türklerin sadece din adamlarını ele geçirip onları kullanın. Onlar devleti yıkarlar” Çanakkalede üstün teknolojimiz olmadığı için göğsümüzü düşmana siper ettik. Ordumuzu yöneten Alman komutanlar yüzünden 7 cephede 7 milyon şehit verdik ve yıkıldık.

GÜCÜN KAYNAĞI NEDİR?

Bilim ve teknolojide geri kalan ülkeler hammaliye işlerle uğraşır. Bilim ve teknolojide ileri giden ülkeler ise arge, patent, proje ve teknolojiyle uğraşır. Yüksek teknolojiden yoksun ülkeler, elindeki bor, toryum, lityum ve eser elementleri gariban Afrika ülkeleri gibi işlemeden taş toprak fiyatına satarken, gelişmiş ülkeler dünyaya hakim olacak teknoloji, zenginlik ve güç üretirler. Bunun anlamı şu : Apple gibi bir şirket teknolojik üstünlük nedeniyle 2 trilyon dolara koşarken üzüm, incir, fındık, kahve üreten ülkeler asgari ücrete talim eder, bunların getirisini bile yabancı şirketlere kaptırır. Apple kaç Türkiye ediyor? Bugün çalışanların % 43ü asgari ücret alırken çalışmayan emekli, dul ve yetimler ise yine bu düzeyde gelirle geçinmeye çalışıyor. Bilim ve teknolojide ileri giden ülkeler, trilyonlarca dolarlık zenginlik ve bilimsel araştırma yatırımlarıyla gelişmiş silah, techizat ve güçlü ordulara sahip olarak geri kalan ülkeleri vesayet altına alıyor. Eski Türkiyenin vesayet ve yoksulluk altında olmasının nedeni budur. Borç alan emir alır. Üzüm incirle buraya kadar. Bilim ve teknolojik gelişim için pahalı yatırımlar şarttır. Ancak zenginlik, refah ve gücün kaynağı bu yatırımların getirisidir. Yeni Türkiye bu gerçeği idrak ettiği için gücünü bilim ve teknolojik devrime çeviriyor. Aksi halde ilaçtan aşıya, biyoteknolojiden yapay zekaya kadar dışa bağımlı modern sömürge oluruz.

Dün son teknoloji silah ve gemilerle ülkemizi işgal edemeyenler, 70 yıldır akıllı telefondan ilaca zihinsel, bilimsel ve teknolojik işgali deniyor. Modern sömürüye teslim olanlar yüzünden son 30 yılda ilaç ve teknoloji için trilyon dolarları batıya kaptırdık. Modern sömürünün hedefi, zihinsel, kültürel ve teknolojik sömürüdür.

Sömürge yöntemleri değişir ama hedefleri değişmez. Kurdukları 70 yıllık modern sömürü sisteminin amacı, bilim ve teknoloji alanında muhtaç ve bağımlı yapmak ve acıtmadan sömürmekti, başardılar. Eski Türkiyede askerin palaskasında bile Natoya muhtaç olduk. Çıkarma gemisi vermedikleri için Kıbrısa çıkamadık geri döndük. Ambargo ile elimizi kolumuzu bağladılar. 

Bugün bilim ve teknolojik işgale ve bağımlı olmaya direniyoruz. Biliyoruz ki, üstümüze köpeklerini salan düşmanın vicdanı yoktur. Biliyoruz ki, soykırım yasaları çıkaran düşmanın insafı yoktur. Bunlara karşı koyacak teknolojiniz yoksa acımazlar. Uçak düşüren son model Stinger füzelerini terör örgütlerine veren, canlı bombaları üstümüze salan düşman niye acısın? Ülkenizi koruyacak teknolojiniz yoksa, namus ve şerefiniz zelil olur, ezilir yok olursunuz.

GÜCÜN KAYNAĞI TEKNOLOJİDİR

Ülkemizin kaynaklarını dışarıya pompalayan bilimsel ve teknolojik mandacılık sistemine karşı, şimdi milli ve yerli direniş başladı. Teknolojik kısırlığa mahkum eden sömürü sistemi değişti. Sömürü sisteminin piyonları temizlendikçe Türkiye kendine geliyor. Artık kimseye muhtaç ve bağımlı olmadan tanktan elektrikli otoya, ilaçtan aşıya teknolojiyi biz üreteceğiz. Teknolojik işgale karşı çalışarak, keşfederek, üreterek direneceğiz. 

Bilim teknoloji ve arge merkezleri açıldı. Araştırmalar son sürat devam ediyor. Milli ilaç ve aşı merkezinde çalışmalar son hızla devam ediyor. Akıllı telefon yaptık, elektrikli oto yakında piyasaya çıkıyor. Bütün engellere rağmen ilk defa motor ürettik.

Altay tankı, Atak helikopteri, Göktürk uydusu, İnsansız hava aracı İHAlar, SİHAlar, milli denizaltı, milli uçak, lazer güdümlü füzeler, milli yazılımlar... Sadece milli savunma alanında 700 den fazla proje gerçek oluyor. Her alanda teknolojik devrimi yapmak zorundayız. Şimdi de nükleer teknoloji...

Teknolojik gelişime karşı çıkan sömürü dünyasının içimizdeki uzantılarının amacı, kurudukça sulanan yeşerdikçe budanan ezik ve bağımlı eski Türkiye. Yıllarca ithal taşıt ve teknolojinin satışıyla zengin olanlar milli teknolojinin gelişimine mani oluyor. Bunlar dünyayı sömüren teknolojik oligarşinin Türkiye subeleri. Bize şeftali üretin diye akıl veriyorlar.

Artık devir değişti. Kimseden izin almadan, yedi düvele rağmen, kendi silahımızla, kendi irademizle operasyonlar yapıyoruz. Johnson mektubuyla tehdit edilen, İMF kapılarında para dilenen eski Türkiye yok artık. Sömürgecilere posta koyan Milli irade ile kötü kaderimiz değişiyor, değişecek. Üç kıta yedi denize barış ve adalet götüren büyük yürüyüşümüz devam ediyor.

Direne direne kazanacağız.

İLK HEDEF : TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE

2018 



Bu yazı 1,565 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Mart 2024 NASIL ÖZGÜR OLURUZ ?
    • 13 Ekim 2023 GÜCÜ DOĞURAN TEKNOLOJİK AKILDIR
    • 27 Eylül 2023 ÇARE SİZSİNİZ 2008
    • 17 Temmuz 2023 NEDEN BÖYLEYİZ?
    • 20 Nisan 2023 GÜCÜN KAYNAĞI NEDİR? - 2016
    • 14 Şubat 2023 BİLİMDE KANITIN GÜCÜ
    • 8 Şubat 2023 SÖMÜRÜ VE YOLSUZLUK KADER Mİ?
    • 4 Mayıs 2022 YAŞAM TARZIMIZ NEDEN DEĞİŞMELİ?
    • 12 Mart 2022 HEKİMLİK ÖLDÜ, YAŞASIN DOKTORLUK !
    • 11 Ekim 2021 TÜM SORUNLARIN ANASI
    • 10 Ekim 2021
    • 9 Ekim 2021 ASIL PANDEMİ BU !
    • 8 Ekim 2021 POSTMODERN SÖMÜRÜ
    • 7 Ekim 2021 EĞİTİM NASIL OLMALI?
    • 1 Ekim 2021 YÜZ YIL SONRA...
    • 20 Ağustos 2021 GERÇEK ÇÖZÜM BU
    • 11 Ağustos 2021 KÜRESEL SAVAŞI KİM KAZANACAK?
    • 10 Ağustos 2021 SOSYAL OLAYLARDA BİLİMSEL YAKLAŞIM NASIL OLMALI?
    • 27 Haziran 2021 ASIL PANDEMİ BU
    • 6 Haziran 2021 ÇEVRE SAVAŞI

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,022 µs