En Sıcak Konular

Dr.<br />Kemal Yeşilçimen


Dr.
Kemal Yeşilçimen
15 Ekim 2016



 TARİHİMİZLE YÜZLEŞELİM

Tarihini bilmeyen, tarihiyle yüzleşmeyen milletler kötü kaderin pençesinden kurtulamaz. Bilim ve teknolojik kısırlıktan modern sömürüye kadar temel sorunların nedeni tarihimizde gizlidir. Bilim ve aydın dünyamızın görevi bu temel sorunların nedenlerini araştırmak olmalıdır.

İslam tarihinde bilimin merkezi olan Beytülhikme, 1256da Hülagu tarafından yakıldı, milyonlarca kitap Dicle nehrine atıldı, aylarca Dicle mavi aktı. Bu tarihten sonra Türk İslam aleminde bilim bitti. Bilim ve teknolojik üstünlüğümüz mirasımızdan yararlanan batının eline geçti. Batı dünyası bilim ve teknolojide ilerlerken hurafeler ve iç çekişmelerle vakit geçirdik. Üç asırdır başımıza gelen kriz, sefalet ve çöküşün esas nedenini bir türlü çözemedik. Halbuki neden ortada : Bilim ve teknolojiniz yoksa yabancıya muhtaç olursunuz. Parasını ödediğiniz gemileri, uçakları bile alamazsınız. Muhtaç olan borç alır, borç alan emir alır, emir alan sömürge olur. Sömürülen ülkeler çöker. Bu basit kuralı akıl edip gereğini yapamadık. Batılı gibi giyinmekle, mehter yerine bando mızıkayla kötü kaderimizin değişeceğini zannettik. Yeniçeri ordusu topa tutuldu, Nizami Cedid kuruldu ama yazılım ve teknoloji milli olmadığı için, 3 yıl sonra Yunanistan elden çıktı. Batılılar ne dediyse yaptık. Fermanlar, reformlar, alınan borçlar fayda etmedi. Dökme suyla değirmen dönmez, anlamadık. Bilim ve teknoloji yoksa çökeceğimizi bir türlü idrak edemedik. İngiltereye ısmarlanan iki gemi için dünyanın parasını verdik ama alamadık. Ve yine Türk bayrağı çeken 2 Alman gemisiyle kurulan kumpasla I. Dünya savaşına sokulduk. Sonuçta yenik sayıldık ve koca imparatorluk, topraklarımız sömürüye terk edildi, milyonlarca yetişmiş insanımız şehit düştü. Türkiyeyi zor kurtardık. Atatürk, yegane mirasım bilim ve akıl dedi ama kavrayamadık. Sömürgeci batı karşısında yaşamanın başka yolu yoktu.

II. Dünya savaşı sonrası ise dünyada modern sömürgecilik düzeni kuruldu. Bunun özü ; acıtmadan sömürmek, yeterince sömüremezse acıtmak esasına dayanıyordu. Vahşi sömürü yerine modern yaşam tarzını empoze ederek acıtmadan sömürmek daha kolaydı. İnsanlar cep telefonu, fastfood, kola, içki, sigara… kullanırken trilyonlarca doları modern sömürü düzenine gönüllü olarak hediye ettiler. Bu yolla milletleri maddi ve manevi değerlerinden koparma ameliyatı bağırtmadan yapıldı. Sosyal, kültürel ve zihinsel soykırım ve sömürü milletlerin kolunu bacağını kesmek gibi bir ameliyattır, toplumlar feryat ederek karşı koyar. Bunu önlemenin yolu ise pembe dizilerle verilen narkozdur. 80 darbesi sonrası medya narkozuyla bu ameliyatlar başarıyla yapıldı. Dallas ile başlayan yozlaştırma, milli değerleri ve ahlakı yok etme operasyonu pembe dizilerle ve Fatmagülle gelişti. Tarihimizi aşağılayan, kültür ve medeniyetimizi  dinamitleyen dizi ve çizgi filmlerle devam ediyor. Artık yeni nesil her çeşit sömürüye müsait bedensel, ruhsal, sosyal, zihinsel hastalıklar içinde kıvranan tüketim toplumu oldu.

İslam aleminde Bağdat kütüphane sinin 1258de yakılmasından Atatürkün Üniversite reformuna kadar geçen dönemde kaydadeğer bilim ve teknoloji üretimi olmadı. Atatürk, üniversite reformuyla bu gidişe son vermek istedi, uçak sanayi ve aşıda başarılar elde ettik ama ömrü vefa etmedi. II. Dünya savaşı sonrası Marshall misyonu sonucu tamamen bağımlı hale geldik. Arge, patent, teknolojik gelişim yerine modern sömürüyü dayatan anlaşmalar yüzünden, üretilen uçaklar bile toprağa gömüldü. Üniversite- sanayi işbirliği engellendi, akademi teknolojik yönden kısırlaştırıldı, tercüme bilime mahkum edildi. Derviş ve İMF dayatması, aşı üretimini bile engelledi. Bilim ve teknolojide mandacılık yüzünden  özgün üretim olmadı. Günümüzde 57 İslam ülkesi, bilim ve teknolojik üretimde bir İtalya etmiyor. Kabeyi bile batının füze sistemi koruyor. Milli aşı, milli ilaç, İHA, SİHA, Solunum cihazları ve pek çok teknolojik üretim ise son 10 yılın eseridir.

II. Dünya savaşı sonrası kurulan Modern sömürü sistemi yüzünden ürettiğimiz 70 uçak bırandalara sarılıp gizlice toprağa gömüldü. Ülkemizin Almanlarla beraber ürettiği uçakların bir kısmı Ankarada yakılarak imha edildi. Müzelerde sergilenmek yerine, korku ve baskıyla toprağa gömülen ve yakılarak imha edilen uçaklar teknolojik mandacılığın kanıtı. Halkın haberi yok, meclisin haberi yok, medyanın haberi yok. Bu uçaklar gömülmek ve yakılmak yerine, şehirlere anıt olarak dikilseydi, hiç değilse uçak ve uzay sanayi için topluma örnek olurdu. Yabancılara muhtaç ve bağımlı olmazdık.  

Milli üretimin yollarını aramak yerine, ülkeyi başkasına muhtaç ve bağımlı yapan anlayışla bilim ve teknoloji gelişir mi? Koskoca bir milleti, üzüm incir satarak yoksulluğa mahkum eden anlayış bizi bağımlı yaptı. İşte milli olmayan bu anlayış, milli kurtuluş savaşı vermiş koca bir ülkeyi modern sömürgeye çevirdi. Sadece son 30 yılda ithal ilaç, aşı ve teknolojiye trilyonlarca dolar ödedik dersek konu daha iyi anlaşılır. Halktan ve meclisten gizlenerek gömülen uçaklar, baskılar, tehditler, santajlar... Hepsinin nedeni bizi süs bitkisi gibi saksıya hapsedip sömürmek içindir. Terörden darbelere, ekonomik ve siyasi baskılara kadar Türkiyedeki kavgaların nedeni ; modern sömürge boyunduruğundan kurtulmak için çırpınan milli iradeyi boğmak içindir. Bilim ve teknolojide mandacılığı yıkmaya çalışan Milli iradeye karşı savaşanların tamamı sömürgecilerin uzantısıdır. 

MODERN SÖMÜRÜ KİMİN ESERİ?

Ekonomiden üretime, siyasetten savunmaya kadar herşeyin temeli teknolojidir. Teknolojiniz yoksa akıllı telefondan uçak ve otoya kadar dışa bağımlı olduğunuz için ekonominiz bozulur, borç almak zorunda kalırsınız. Borç alan emir alır. Düyunu umumiden, Dervişe mahkum olduğumuz 2001 krizlerine kadar bu acıyı son 2 asırdır yaşıyoruz. Silah, füze kalkanı, uçak, nükleer teknolojiniz yoksa, savunmanızda dışa bağımlı olursunuz, Milli güvenliğiniz ve siyasetiniz vesayete dayanır. İkinci dünya savaşı sonrası dayatılan Marshall misyonu ve Fulbright anlaşmasının hedefi Türkiyeyi vesayet altına almaktı. Fulbright eğitiminin amacı, zihinlere vesayet yazılımı olan bilimsel mandacılık anlayışını yüklemekti. Eğitim dış kaynaklı olursa, zihinleriniz, yaşam tarzınız, kültürünüz milli olmaktan uzaklaşır, gayrimilli olur. Düğünleriniz bile gavur düğünü gibi olur. Savaşların hedefi, sömürüyü pekiştiren yaşam tarzını dayatmaktır. Acıtmadan yapılan bu savaşın adı zihinsel savaştır. Hedefi bilim ve teknolojiden uzak, tüm değerlerini kaybetmiş zombi toplum yaratmaktır. Ülkeleri bilim ve teknolojiden uzaklaştırmanın yolu da, mistik yaşam tarzını empoze eden uydurma bir din ile bunu empoze eden bir avuç din adamından geçer. Koca Hint kıtası bu yöntemle acımasız bir şekilde sömürüldü. Açlık ve köleliğe mahkum edilen milyarlarca insan,  yeniden dünyaya geldiğinizde daha iyi olacaksınız diye uyutuldu. Bilim ve teknolojik üretimde bir İtalya etmeyen 57 İslam ülkesi de yine bu yolla sömürülüyor. 

Özetle ; zihinlere gayrimilli yazılımı yükleyen Fulbright eğitimi ve yabancı kolejler yozlaşmaya ve beyin göçüne yol açarken akademiyi bilim ve teknolojide mandacılığa mahkum etti. Zihinsel işgalin kadroları, milli aşıdan milli uçağa kadar yaptığımız üretimi engelledi. Milli teknolojik hamleler darbelerle, gayrimilli medya ve iş dünyasıyla önlendi. Trilyonlarca doları dışarıya transferle görevli sömürü dünyasının içimizdeki taşaronları ve komisyoncuları, yerli oto yerine şeftali üretin diye dalga geçtiler. Vesayetin kadroları teknolojik üretimi engellemek için akademinin üniversite-sanayi işbirliğini yok ederek, akademiyi batının papağanı yaptı. Bunlar yüzünden ilaç, aşı, tıbbi teknoloji, oto, uçak ithalatına trilyonlarca dolar ödedik. Cari açığın, ekonomik krizlerin, yoksulluk ve yozlaşmanın, siyasi kargaşa ve kaosun gerçek nedeni Modern sömürgecilik işte budur.

İmam hatip okulları, milli - dini değerleri ve milli aidiyet duygusunu yeterince veremeyen eğitime karşı milli refleks olarak ortaya çıktı. Kolejlerin sömürge dünyasına hediye ettiği gençler anne babalarının cenazesine bile gelmediler. Millet, artık çocuklarını sömürü çarkına kaptırmak istemiyor. Kaynaklarımızı dışarıya pompalayan emme basma tulumbaya evlatlarının alet olmasını istemiyor. Servet ödeyerek yetiştirdiği beyinlerin yabancıya uşak olmasını,  devletin parasını verdiği okulların terör ve anarşi yuvası olmasını istemiyor. Modern sömürüye asker yetiştiren yabancı kolejlere karşı bulabildiği çözüm bu. Aydınlar, bilim dünyamız, yönetimler milli bir çozüm buldu da millet kabulmü etmedi? Millet artık milyarlarca dolar harcadığı çocuklarını beyin göçü virüsüne kaptırmak istemiyor. Ancak Milli ve yerli anlayışla yetişen nesiller bilim ve teknolojik atılımın motoru olacaktır. Güçlü Türkiyeyi, sömürüye alet olanlar değil, milli ve yerli anlayışın temsilcisi olan imanlı nesiller kuracaktır. Beğenin veya beğenmeyin milletin 70 yıllık Fulbright sisteminden kurtulmak için bulduğu çözüm bu.

Şimdiye kadar sömürüye çanak tutan gayrimilli eğitim yüzünden ilaç, aşı ve ithal teknolojiye trilyonlarca dolar ödedik. Modern sömürü yüzünden paralar, önlenemeyen hastalıklar yüzünden ilaç, aşı ve teknoloji ithalatına gidiyor. Bütün sıkıntıların nedeni teknolojik mandacılık yoluyla yapılan modern sömürü. İşte bu yüzden bilimsel araştırma ve teknoloji yatırımlarına para kalmıyor.

Milli irade kendi uçağını, silahını, gemisini, tankını, ilacını, aşısını, uydusunu, füzesini yapmak için çırpınırken, bu ülkenin düşmanları ve içimizdeki uzantıları bunları engellemek için terörden darbelere her çeşit yöntemi kullanıyor. İşte bütün engellere ve darbelere rağmen milli iradenin eserleri :

ANKA, İHA, SİHA, ATAK HELİKOPTERİ, HÜRKUŞ, GÖKTÜRK UYDUSU, ALTAY TANKI, MİLGEM, MİLLİ DENİZALTI, MİLLİ FÜZELER, MİLLİ SİLAHLAR, LAZER GÜDÜMLÜ BOMBALAR,

MİLLİ AŞI, MİLLİ İLAÇ, BİLİM TEKNOLOJİ MERKEZLERİ, ELEKTRİKLİ YERLİ OTO...

Çıkarma gemisi yapamadığımız için Kıbrıs kıyısından kahrederek döndüğümüz günleri unutmayın. NATO, ABD ve Almanyanın verdiği silahları terörle mücadele dahil hiçbir yerde izinsiz kullanamazsınız diye elimizin kolumuzun bağlandığı yılları unutmayın. TBMM nin, “15 günde 15 kanun” diyerek IMF baskısıyla gece gündüz çalıştığını unutmayın. Çıkarılan Şeker Kanunu ile pancar üretim alanları, Tütün Kanunu ile tütün ekim alanları daraltıldı. Seçilmeden üzerimize atanan Dervişi unutmayın. Batırılan bankalar soygunu 65 milyar dolara patladı, unutmayın. Daha dün İsrailin verdiği Heronlara muhtaç olduğumuzu unutmayın.

Elindeki yüze yakın uçağı, ABD baskısı yüzünden 1947de halkından gizlice toprağa gömen ve yakan, haşhaş ekimini kısıtlayan, Batı kapılarında dilenen, IMF ye boyun eğen Türkiyeden, 7 düvele kafa tutan, sömürgecilere posta koyan, IMF ye borç veren Türkiyeye geçiyoruz. Kutlu olsun.

Askerin palaskasını NATO’ya, Anıtkabirde bayrak direği ipini bile dışarıya muhtaç ve bağımlı Türkiye’den, kendi yaptığı insansız uçaklarla, kendi ürettiği tank ve silahlarla korkusuzca, özgürce, kimseden izin almadan yurt dışı operasyonlar yapan Türkiye’ye geçiyoruz. ABD, FRANSA, ALMANYAYA, İNGİLTERE ye kadar yedi düvelin hep birlikte Türkiyeye yaptığı kıskacın, tehditlerin, sinsi terör saldırılarının nedeni bu. Terörden kaosa, ekonomik krizden soykırım yalanına tüm baskıların nedeni bu.

Üç kıtaya yayılan topraklarımızı yağmalayan sömürgecilerin hain planları çöpe atılıyor. Türkiye artık köklerinden koparılıp saksıya esir alınan, kurudukca sulanan, yeşerdikce budanan süs bitkisi değil. 1 milyon dolar için Avrupa ülkelerinin kapısında dilenen, yakıt yokluğu nedeniyle tir tir titreyen Türkiye yok artık. Bilim ve teknolojik atılımıyla modern sömürü düzenini yıkan bu milli devrimi durdurmak artık imkansız. Bağımsızlık mücadelesini başlatan Milli iradeye inanın, yeni Türkiye ile gurur duyun.

MODERN SÖMÜRÜ KAFESİNDEKİ TÜRKİYE ARTIK ÖZGÜRLÜĞE UÇUYOR

Bilim ve teknolojide bunları yapabilen irade ve güce kavuşmamız, küresel ve yerli oligarşiyi çıldırtıyor. Trilyonlarca dolarlık ballı pazar ellerinden kaçtığı gibi, Türkiye kendilerine dişli rakip olacak. Adamları ürküten ve panikleten bu. Krizler içinde kıvranan batının krizden çıkması, bizim krize girmemize bağlı. Türkiye’nin elini ayağını bağlayan suni sorunları çözmesi, bilim ve teknolojide devrim yapması istenmiyor. Küresel irade ile birlikte iç ve dış sömürü düzenini kuranlar, milli iradeyi çeşitli oyun ve dümenlerle esir almaya çalışıyor.

Bundan sonra her çeşit kumpas, tezgah ve krize hazır olun. Küresel oligarşinin uşakları, Türkiye bağımsızlığa uçtuğu ve sömürgecilerin sözünü dinlemediği için açık açık tehdit ediliyor. Uçak ve helikopter düşüren son teknoloji silahları terör örgütlerine vermelerinin nedeni bu. Kurdukları terör örgütleriyle saldırmalarının nedeni bu. 70  yıl önce olduğu gibi yaptığımız uçak ve helikopterleri toprağa gömseydik, onlara boyun eğseydik, onlara kafa tutmasaydık ve bizi sömürmeye devam etselerdi ne terör ne de darbe olurdu. Şimdi açık açık tehdit ediyorlar. Yaptığımız havaalanları, köprüler, barajlar, santraller tehdit altında. Vahşi batının gözü kararmış. Bölüp parçalayıp yutmak için her yerden saldırıyorlar. Türkiyenin her yeri işgalci ve sömürgeci ülkeler için ÇANAKKALE. Yeni Anzaklar ise, terör örgütleri ve içimizdeki hainler.

Çağımızda telefondan bilgisayara, aşıdan enerjiye keşfeden ve üreten kazanıyor. Keşfettiği ile değil, tükettiği ile övünenin özgür yaşama şansı yok. Milletler ancak bu şekilde ayakta kalabilir, yoksa ayaklar altında kalır. Çağımızda milletler, ancak bilim ve teknoloji ürettiği kadar özgür ve bağımsız olabilir. Artık sokaklarda bağırarak özgür ve bağımsız olma dönemi bitti. Bağımlılığın dipsiz kuyusundan ancak bilim ve teknoloji ipiyle çıkabiliriz. Gerçek dünyada keşfettiğiniz kadar özgür, ürettiğiniz kadar bağımsızsınız. Bilim ve teknoloji üretemezseniz, yaşama hakkınızda yoktur, şansınızda. Filistin'den Afganistan'a İslam aleminin sefaleti ve zavallı durumunun asıl nedeni bu. Doğal kaynaklara sahip 57 İslam ülkesi bilim ve teknolojide bir İtalya etmiyor. Modern sömürgecilik adı verilen bu sistemin amacı, cep telefonundan uçağa, ilaçtan aşıya ülkeleri acıtmadan sömürmektir.

BM, IMF, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası, OECD, G8, Bilderberg, Davos, Avrupa Konseyi gibi kurumların kurduğu sömürü düzenine kafa tutan, posta koyan Türkiye, sömürülen dünya ve İslam ülkelerine kötü örnek oluyor. Sömürü düzeninin canını sıkan bu. Dünyada kurdukları sömürü düzeni çatırdıyor. Amerika, Fransa ve diğer batı ülkelerinde başlayan olaylar, sömürü düzeninin çöküşünü haber veriyor. Dünyayı sömüren bir avuç oligarşinin kurduğu düzen yıkılıyor. Artık karşılıksız bastıkları dövizler ellerinde patlıyor. Bu üç kağıt sömürüsünden kurtulmak isteyen dünya altına geçiyor. Savaşların nedeni zorbalıkla bunu önlemek. Borsa, faiz, döviz spekülasyonuyla ekonomiyi Bermuda şeytan üçgenine çevirip ülkeleri sömürme ve trilyon dolarları bir enter tuşuyla iç etme düzeni çökecek. Kibar soygunlar dönemi sona eriyor. Derviş ve IMF kucağında  % 7500 gecelik faizi % 4’e indiren, toplanan vergilerin % 86’sı faize giderken bu oranı  % 9’a indirip faiz lobisini tokatlayan, modern sömürüyü önleyen Türkiye’ye yapılan saldırılar boşuna değil.

SÖMÜRGECİLERE KARŞI  II. ÇANAKKALE DİRENİŞİ BAŞLIYOR.

Sömürgeci Küresel oligarşi ve Yedi düvelin, içimizdeki Anzaklarla birlikte başlattığı II. Çanakkale savaşını mutlaka kazanacağız. Yaptığı uçakları bile baskıdan toprağa gömen, askerin palaskasında bile natoya muhtaç, batı kapılarında dilenen sömürgecilerin tutsağı eski Türkiyeden, kendi teknolojisini üreten ve korkusuzca kimseden izin almadan kullanan, tehditlere boyun eğmeyen, sömürgecilere posta koyan yeni Türkiyeye...

Toprağa gömülen bu uçakların her biri ibreti alem için şehirlerin en kalabalık merkezlerine özgürlük ve bağımsızlık anıtı olarak dikilmelidir. Milletimiz geçmişte ülkemizin nasıl yönetildiğini gözleriyle görmeli ve günümüzle mukayese etmelidir. Bu anıtlar, ülkemizde uzay ve uçak sanayinin gelişmesi için  örnek olmalıdır. Bağımsızlık ve özgürlüğün yolu, süpergüçlere boyun eğmekten değil bilim ve teknolojiden geçiyor.

Milli iradenin başlattığı milli kurtuluşun hedefi : adım adım TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE. 

Sömürgecileri hasta eden ve çileden çıkaran bağımsızlık mücadelemiz kutlu olsun.


KAYNAKLAR

http://www.gecmisgazete.com/haber/anitkabir-in-bayrak-diregi-ipini-artik-biz-yapiyoruz

http://www.milliyet.com.tr/gomulu-savas-ucaklari-cikiyor-70-gundem-2326962 

http://www.kanalahaber.com/mobi/haber/gundem/yolcu-ucaklarini-ankarada-yakmislar-326197 

http://mobil.hurriyet.com.tr/faizde-tarihi-rekora-uctu-yuzde-7500-39228074 

Meclis, “15 günde 15 kanun” denilerek IMF istekleri doğrultusunda gece gündüz mesai yaptı.

http://www.star.com.tr/guncel/borc-icin-el-pence-duruldugu-gunler-haber-1031198/

http://www.radikal.com.tr/ekonomi/tmsf-raf-temizledi-25-batik-bankanin-maliyeti-65-milyar-dolar-dedi-964959/



Bu yazı 1,538 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Mart 2024 NASIL ÖZGÜR OLURUZ ?
    • 13 Ekim 2023 GÜCÜ DOĞURAN TEKNOLOJİK AKILDIR
    • 27 Eylül 2023 ÇARE SİZSİNİZ 2008
    • 17 Temmuz 2023 NEDEN BÖYLEYİZ?
    • 20 Nisan 2023 GÜCÜN KAYNAĞI NEDİR? - 2016
    • 14 Şubat 2023 BİLİMDE KANITIN GÜCÜ
    • 8 Şubat 2023 SÖMÜRÜ VE YOLSUZLUK KADER Mİ?
    • 4 Mayıs 2022 YAŞAM TARZIMIZ NEDEN DEĞİŞMELİ?
    • 12 Mart 2022 HEKİMLİK ÖLDÜ, YAŞASIN DOKTORLUK !
    • 11 Ekim 2021 TÜM SORUNLARIN ANASI
    • 10 Ekim 2021
    • 9 Ekim 2021 ASIL PANDEMİ BU !
    • 8 Ekim 2021 POSTMODERN SÖMÜRÜ
    • 7 Ekim 2021 EĞİTİM NASIL OLMALI?
    • 1 Ekim 2021 YÜZ YIL SONRA...
    • 20 Ağustos 2021 GERÇEK ÇÖZÜM BU
    • 11 Ağustos 2021 KÜRESEL SAVAŞI KİM KAZANACAK?
    • 10 Ağustos 2021 SOSYAL OLAYLARDA BİLİMSEL YAKLAŞIM NASIL OLMALI?
    • 27 Haziran 2021 ASIL PANDEMİ BU
    • 6 Haziran 2021 ÇEVRE SAVAŞI

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,379 µs