En Sıcak Konular

Dr.<br />Kemal Yeşilçimen


Dr.
Kemal Yeşilçimen
29 Mart 2016

SAĞLIKTA YANLIŞ ve EKSİK OLAN NEDİR?



Tüm yazılar için aşağıdaki kutuyu tıklayınız. JNC


Sağlık deyince akla gelen veya kastedilen hastalık olduğu için, hastalıkta durum nasıl diye sormak daha doğru olur. İki soruya da cevap verelim: Sağlığımız çok kötü. Peki hastalıkta durum nasıl? Sağlıkta durum kötü olunca, hastalıkta durum iyi olur mu? Kalp damar hastalıkları dahil yaygın sağlık sorunlarında dünya ve olimpiyat şampiyonu olmamız sürpriz değil, kaçınılmaz bir durum. Çünkü sağlık ve hastalık aslında birbirine bağlı ayrılmaz ikili. 

Madem yanlış olarak kullandığımız sağlık kelimesiyle hastalığı kastediyoruz, hastalık konusunda yapılanları nasıl değerlendirelim? Hastalıkların teşhis ve tedavisinde yapılanlar yeterli mi? Neden hala hastalıklar içinde kıvranıp duruyoruz? Neden hala hastaneler fabrika gibi çalışıyor? Neden hala hasta bir toplumuz? Ne zaman ve nasıl sağlıklı bir toplum olacağız? Bu sorular hayati öneme sahiptir ve bilimsel cevaplarını bulup gereğini yapmadan sağlıklı toplum olmak hayaldir. Bunca paraya ve emeğe rağmen kurulan sistem, hastalık üretmeye ve bizi hasta bir topluma dönüştürmeye devam edecektir.

Neden acaba?

Sağlığı ticarileştiren ve daha fazla para kazanmaya dayanan bu sistem; zincir hastaneler, ithal doktorlar ve milyar dolarlar getiriyor. Hastalıkları önleme yani yaşadığımız akvaryumu temizleme ise bu yapı için çöküş getiriyor. Hastalıkları önlerseniz zincir hastaneler, ilaçlar, cihazlar ve gittikçe büyüyen trilyonlarca dolarlık sektör ne olacak? Piyasa canavarının yaşaması için artan hasta sayısının kurban olarak verilmesi gerekiyor. Kurulan acımasız sistemin temeli bu. Hastalıkların önlenmesi, hastalıktan beslenen bu canavarı aç bırakıyor.

Nerede hata yapıyoruz?

Önce teşhis hatası yaptık. Sağlık yerine hastalık kavramına takıldık ve sağlığı korumak yerine hastalıklar peşinden koştuk ve koşuyoruz. Ama yakalayıp alt edemiyoruz. Her yerden hasta ve hastalık fışkırıyor. Yaşadığımız kirli akvaryum, içinde yaşayan her şeyi hasta ediyor. Biz de hasta balıkları yakalayıp temizlemeyi ve sonra yine aynı kirli akvaryuma atmayı marifet zannediyoruz. Tartışılan konuya bakın : Dünyada artık hibrit tedaviler modaymış. Niye bu tedaviler, cihazlar, teknolojiler ...Sivas'ta yokmuş. Sistem yapboza dönmüş, önce ayrıştır sonra birleştirmiş. Bu hibrit sistemi olmasa adamlar nasıl kazanacak?

Milyonlarca dolarlık robotlarla önce ameliyat edelim. İlaçlı stent mi takalım yoksa eriyen stent mi? Peki sonra? Bu pahalı tedaviler sonrası hastaları tekrar hasta olmak üzere kirli akvaryuma atıyoruz. Euroaspire araştırması kalp krizi geçiren hastaların yarısının sigara içmeye ve risklerle yaşamaya devam  ettiğini gösteriyor. Kıt kaynaklarımızı bu kısır döngü içinde çarçur ediyoruz. Kedinin kuyruğu peşinde dolanıp durduğu gibi emek ve paralarımızı saçmaya devam ediyoruz. Cep telefonlarına gelen mesajlarla, bedava çekap modası yayılıyor. Ellerde filmler, tahliller, dosyalar, ilaç torbaları… Müşteriler, müstakbel hastalıklarını teşhis için dev hastaneleri tavaf ediyor. Tekrar tekrar anjiyo olanlar, damarlarına pırlanta yüzük taktırmış gibi stentten bahsedenler, gastroskopi yaptıranlar… Hastalar bedava doktor bulmuş robotla ameliyat istiyor. Herkes mucize tedaviler peşinde, hasta olmadan sağlıklı yaşamayı düşünen yok.

 

Trilyon dolarlık sektörün düzenlediği bilimsel kongreler ve toplantılar, fırtına gibi esip gürlüyor, doktorları, bilim dünyasını, hastalıkları önleme ve sağlığı koruma çabalarını sel olup götürüyor. Hastalık faturalarını ödeyen devletlerin ve korunmasız halkın Bu fırtına önünde durması imkansız. İlaç ve teknoloji yoluyla aktarılan milyarlarca dolarla hastalık canavarını beslemeye devam ediyoruz.

 

Peki bunca ilaca, tedaviye, astronomik sağlık harcamalarına rağmen bir çok hastalığın nedeni olan yaygın sağlık sorunlarının tedavisinde başarılı mıyız? Ne yazık ki akıntıya kürek çekiyoruz. Hipertansiyon tedavisinde başarı oranımız maalesef çok düşük. En modern tansiyon ilaçlarını kullanmamıza rağmen tedavide başarı oranımız maalesef % 29. Büyük çoğunluk olan % 71 hasta ise çaresiz. Aynı durum kolesterol ilaçları içinde geçerli. Hedef değerlere ulaşmada başarı oranı çok düşük. Hipertansiyon tedavisi ile kalp yetersizliği gelişiminin % 50 azalması, kalp krizi geçirmiş hastalarda ise %80 azalması gerekirdi. Halbuki azalması gereken  Kalp yetmezliği oranı HAPPY isimli araştırmaya göre, dünya ortalamasının 3 katına çıkmış, yani dünya ve olimpiyat şampiyonu olmuşuz haberimiz yok. Ama olsun, hibrit tedaviler moda. Milyon dolarlık robotlarla ameliyat ediyoruz. Daha ne olsun?

 

Türkiye’de kalp damar hastalıkları tedavisi ve korunması yetersiz kalıyor, ölüm vakaları artıyor. Vasküler Risk Çalışması sonuçlarına göre, Türkiye’de kalp damar hastalıkları açısından yüksek riskli grupda tedavi ve korunma uygulamaları yetersiz. Buna bağlı olarak da kalp krizi veya inme gibi kardiyovasküler olayların neden olduğu ölümlerin oranı son beş yılda yüzde 7,2’den yüzde 19,5’e yükseldi. Bu oran kadınlarda yüzde 15,9 olarak tespit edilirken, erkeklerde yüzde 24.0’e kadar çıkıyor. Koruyucu tedavi oranları maalesef başlangıçta da düşük ama 5 yıllık bir süreçte giderek daha da azalıyor.

ÖNLEM ALMAK ÇOK KOLAY AMA...

Çalışma, Türkiye’de kalp damar hastalıkları riski ve olumsuz sonuçları yüksek olmasına rağmen, tutarlı ve sürekli tedavilerin gereken düzeyde uygulanmadığını gösteriyor. ‘Vasküler Risk Çalışması’  kötü kaderimizi gösteren önemli bir araştırma ; Balon, stent, by-pass gibi modern tedaviler 5 yıllık takipte % 90 artarken, kalp krizi veya inmeye bağlı ölüm oranı azalacağına % 170 artmış. Ne kadar ilginç değil mi? Ama olsun, hibrit tedavilerimiz var, başkalarının keşfedip pazarladığı robotlarla ameliyat yapma rekoru bizde.

EUROASPIRE-III araştırmasının sonuçları ise ürkütücü :

Kalp sağlığımız alarm veriyor. Ülkemizde koruyucu önlemler yetersiz. Sigara ve 50 yaş altı kalp krizinde Avrupa şampiyonuyuz. Koroner hastaların bile yarısından fazlası sigara içmeye devam ediyor ve sedanter yaşıyor. Bu hastaların üçte biri obes ve şeker hastası. Tedaviye rağmen 3 hastadan ikisinde tansiyon ve lipitler yüksek.

 

Hastalıklar neden artıyor?

 

ABD’de 30 yıl önce günümüze göre % 400 fazla olan kalpten ölümler ve kalp damar hastalıkları, önlemler sonucu azalırken, bizde  neden azalmıyor ve sürekli artıyor? Hipertansiyon, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, diyabet ve şişmanlık adeta salgına dönüşmüş durumda. 17 milyon kişi hipertansiyon hastası, çoğunun bundan haberi bile yok. Bir düzine hastalığın anası olan diyabet patlama yapmış, kimsenin umurunda değil.

 

Bu sistem hepimizi hasta ediyor. Bunca bilimsel ve teknolojik ilerlemeye rağmen hasta sayısı azalacağına artıyor. Ne bilimsel ve teknolojik ilerlemeler, ne mahalle aralarına kadar yayılan dev hastaneler ve ne de giydiğimiz kırmızılar kötü kaderimizi değiştiremiyor. Başarısızlığın nedenleri ve çarelerinden habersiz, önce hasta oluyor sonra tedavi oluyoruz. Boyun eğdiğimiz bu kaderi sorgulayacak kimse yok mu? Hasta eden yaşam tarzı yüzünden, sağlık ve hayatımız tükeniyor. Bilim dünyamız ve aydınlarımız bu kötü kader için ne diyor acaba? Hasta sayısı artmış, muayene sayısı rekor kırmış, yeni moda tedaviler çıkmış, yeni teknolojik cihazlar ülkeyi pazar haline getirmiş, herkes bununla övünüyor. Sanki hasta olmak imtiyaz, tedavi olmak bir lütuf. Ne biçim bir moda, nasıl bir anlayış? Bilim dünyamızın derdine bakın : bu pahalı tedaviler niye her yerde yokmuş? Son 9 yılda sağlık harcamaları % 800 artmış kimsenin umurunda değil. Şimdi daha mı sağlıklıyız? Harcanan paralar sağlık olarak geri dönmüyor, sadece sektörü zengin ediyor.

 

Sağlıklı yaşamanın toplumsal formüllerini uygulamak neden kimsenin aklına gelmiyor? Sivrisinek kurbanlarıyla uğraşmak çözüm mü? Hastalık üreten bataklığı kurutmak kimin görevi? Sebep çok açık ve net. Gözümüzün önünde duruyor ama görmüyoruz: Hastalık kamyonunun yükü çok fazla ve hastalık üreten bataklığa saplanmış durumda. Gaza bastıkça, sağlığı korumaya yani bataklığı kurutmaya harcanacak paraları hastalık sektörüne kaptırdıkça, hastalık kamyonu sürekli patinaj yapıyor ve her gün biraz daha batağa saplanıyoruz. Sonuçta bataklığa dönen bu yaşam tarzına gömülüyoruz. Halbuki kamyoncular bilir; yapılacak iş hastalık yükünü azaltmaktır. En büyük eksik ve hata ise; hastalık yükünü azaltmadan sürekli gaza basmak, kaynakları patinajla çarçur etmek, hastalık lobisine hediye etmek.  

 

Sağlık ve sosyal güvenlikte yapılacak en büyük devrim, hastalık üreten bataklığı kurutmaktır. Bu devrim her nedense  ne bilim dünyamızı ve ne de SGK’yı ilgilendirmiyor. Bizi hasta eden yaşam tarzının  ve bundan beslenen hastalık sisteminin kökten değişmesi gerekiyor. Başka türlü başaramayız.

Dünya Ekonomik Forumu'nun Harvard Halk Sağlığı Fakültesi ile yürüttüğü araştırmaya göre, 5 kronik hastalık olan kanser, şeker, ruhsal bozukluklar, kalp ve solunum rahatsızlıklarının gelecek 20 yıl içinde küresel ekonomiye getireceği yükün 47 trilyon ABD dolarını bulması bekleniyor. Dünya Sağlık Örgütü ise çok az bir parayla bu hastalıkların önemli oranda önlenebileceğini açıkladı. Örgüt, özellikle fakir ülkelerin küçük miktarlarda yapacağı sağlık harcamaları sayesinde, sağlık sistemlerinin iflas etmesinin de önüne geçilebileceğini bildirdi. En zengin ülkeler bile hastalıkların önlenmesi konusunda ciddi araştırmalar yaparken biz ne yapıyoruz? Artan hasta sayısına yetişmek için ya doktor ithal etmek için çırpınıyor, ya da kıt kaynaklarımızı, hastalıklar peşinden koşarak çarçur ediyoruz. Bunca yıldır yapılan, hastalık sektörünü beslemek. Peki bu ülkede sağlıklı yaşamak mümkün değil mi? Önce hasta olmak ve sonra da dev zincir hastanelerde tedavi olmak zorunda mıyız? Yıllardır çarçur ettiğimiz milyarlarca doları, hastalıkları önlemek ve sağlığı korumak için harcasaydık, hiç değilse bugün sağlıklı bir toplum olur, doktor ithali peşinden koşmazdık.

Birinci hatamız yanlış teşhis, ikinci hatamız ise, eksik teşhis. Hastalık konusunda fotoğrafı düzeltmeye çalışırken büyük resmi görmemekte ısrar ediyoruz. Sistemin kökten değişmesi gerekiyor.

KAYNAKLAR 

1. http://onedio.com/haber/insanlik-tarihinin-en-kanli-10-savasi-369639  

2. Yılda 372 bin kişi pisi pisine ölüyor. http://arsiv.sabah.com.tr/2005/07/24/gun101.html 

3. Yeşilçimen K: Hastalık Üreten Yaşam Tarzımız Nasıl Değişir. Hayy kitap, 2006 

4. Erişkin diyabetli sayısı 1990'da 1 milyon. TKD Arşiv 2000; 28: 20-26. 

5. Kalp krizi ölümlerinde Avrupa'nın zirvesindeyiz. http://www.turkiyegazetesi.com.tr/saglik/58911.aspx 

6. Vasküler risk çalışmasının sonuçları açıklandı.http://www.sdplatform.com/Haberler/Haberler/2510/Vaskuler-Risk-Calismasinin-sonuclari-aciklandi.aspx 

7. Türk Kardiyoloji Derneği Ulusal kalp sağlığı raporu - 2007 

8. 'Happy' kalp yetmezliği araştırması.http://www.medimagazin.com.tr/medimagazin/tr-kardiyologlar-istanbul8217da-toplandi-676-405-6680.html 

9. Yapay kalbin trilyonlık faturasını devlet ödeyecek.

http://www.sgk.com.tr/616-Haber-400-bin-euro%60luk-yapay-kalbin-bedelini-artik-devlet-odeyecek.html

10. TURDEP-1 ve TURDEP-2 (2010) HEM BEL HEM KALÇA BÜYÜYOR.  http://www.milliyet.com.tr/turk-insani-genisliyor--diyabet-artiyor----pembenar-detay-sagliklibeslenme-1301390/ 

11. Türkiye'de şişmanlık ve diyabet alarmı!http://www.sagliktagundem.com/haber/turkiye_de_sismanlik_ve_diyabet_alarmi.htm

12. Hastalıkların maliyeti 47 trilyon doları bulacak. http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/dis-haberler/tr-hastalklarn-maliyeti-47-trilyon-dolar-bulacak-1-76-37482.html 

13. Sigaraya yılda 15 milyar dolar harcıyoruz. http://www.ntvmsnbc.com/id/25101255/ 

14. SAĞLIK HARCAMALARI 9 YILDA 8 KAT ARTTI.http://www.medimagazin.com.tr/hekim/sgk/tr-saglik-harcamalari-9-yilda-8-kat-artti-2-18-34892.html 

15. http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/guncel/tr-dunya-saglik-harcamalari-127-trilyon-dolara-cikacak-1-11-65015.html

16. SAĞLIK HARCAMASI 12 YILDA 16 KAT ARTTI.http://www.bugun.com.tr/saglik/saglik-harcamalari-71-milyar-artti-haberi/206471 

17. KAÇAK SİGARA TERÖRÜ FİNANSE EDİYOR. http://www.milliyet.com.tr/kacak-sigaranin-para-trafigi-gundem-2058743/ 

18. Kanada'da 58 milyarlık Sigara Davası.http://www.milliyet.com.tr/kanada-da-58-milyar-lik-sigara-davasi/gundem/gundemdetay/09.06.2012/1551346/default.htm

19. http://www.medimagazin.com.tr/medimagazin/tr-kalp-damar-hastaliklarinin-tedavisi-ve-korunmasi-yetersiz-kaliyor-olum-vakalari-artiyor

20. http://www.medimagazin.com.tr/ilac-sanayi/genel/tr-ilk-9-ayda-ilaca-195-milyar-euro-harcandi

21. http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/guncel/tr-ilacin-devlete-faturasi-artiyor

22. 230 milyar lira ''duman'' oldu.  http://mobil.hurriyet.com.tr/230-milyar-lira-duman-oldu-28699012

23. 1999'da ABD'de sigara şirketleri sağlık masrafları için 25 yılda 246 milyar dolar ödemeyi kabul etti  

http://gundem.milliyet.com.tr/kanada-da-58-milyar liksigaradavasi/gundem/gundemdetay/09.06.2012/1551346/default.htm 

24. 30 YIL SONRA TÜM TÜRKİYE DİYABET OLACAK :http://www.medimagazin.com.tr/hekim/genel/tr-30-yil-sonra-tum-turkiye-diabet-olacak-2-12-65643.html

25. 21. YÜZYILDA BİR MİLYAR KİŞİ SİGARADAN ÖLECEK.  http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/03/150319_sigara_olum

26. BÖBREK HASTALIKLARINDA DÜNYA ŞAMPİYONUYUZ. http://www.gencdiyaliz.com/forum/showthread.php?tid=2812

27. http://www.ulusalpost.com/prof-dr-erhan-babalik-turkiyenin-kalp-damar-hastaligi-haritasini-cikardi-53931h.htm

28.  http://m.milliyet.com.tr/-en-az-3-4-milyon-kiside-kalp-yetersizligi-var--magazin-1008728/

29.  http://mobil.hurriyet.com.tr/yasam-tarzimiz-f-tipi-gibi-6291143

TÜM YAZILAR İÇİN ALTTAKİ KUTUYU TIKLAYINIZ

www.aciamagercek.com

Twitter:@YesilcimenKemal  

İLGİLİ YAZILAR :

 

Hibrid Ameliyatlar, Hibrid Kongreler, Hibrid Doktorlar…..

Prof. Dr. Ahmet Akgül

İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı,
Gerontoloji Bölüm Başkanı,
Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği Eğitim Sorumlusu.

Mart ayının 10’unda Antalya’da yapılan “12. Uluslararası Kardiyoloji ve Kardiyovasküler Cerrahide Yenilikler Kongresi”ndeydim. Kongreyi düzenleyen Hocamız Sayın Öztekin Oto beni konuşmacı olarak davet etti. Verilen konu: Hibrid Koroner Revaskülarizasyonlar…

Yani, bir hasta var, kalp damarlarında yaygın tıkanıklık var, tedavisi yapılırken cerrah gelecek baypas yapacak, sonra kardiyolog gelecek stent koyacak….

Türkiye’de bu işi kamu hastaneleri ve üniversiteler içinde robot kullanarak ilk biz yaptık, o nedenle konu doğru kişiye verilmiş.

Peki, etkili bir tedavi mi, evet.

Kalbin ana damarına göğüsten alınan atardamar koyulmalı, diğer damarlara da ameliyat uygun değilse ve stente uygunsa, ilaç kaplı stentler koyulmalı. Literatür bu yönde çalışıyor. Ama asıl önemlisi hastanın gittiği kliniğin tecrübesi.

Ama yazımızın konusu bu değil.

Peki nedir?

“Hibrid” kavramı….

“Hibrida”, iki ayrı türün ortak üretimi anlamına gelmektedir. Yani biraz oradan biraz buradan. Kimse kırılmasın.

Niye o zaman tıp disiplini devamlı bölümlere ayrılıyor ki?

Branşlaşma, spesifikleşme, üst ihtisas, yok yan dal, o nu bitir diğerine başla, alanı daralt, etki alanını küçült, önce sisteme hükmet, sonra organ seviyesine düş, daha sonra doku, neredeyse hücreden sorumlu doktorlar üret…

Sonra “multidisiplin” adı altında, böldüğün bu doktorları birleştir ve hibrid yap.

Hep yap boz, hep “hadi baştan”, doktorlar halleder nasıl olsa, her duruma uyarlar…

Sorun bizde değil, inanın bu sefer “dünya böyle”.

Sayın kongre başkanı da durumun farkında olmalı ki, 12.sini düzenlediği kongreyi “hibridleştirmiş”. Bir yerde kardiyologlar, bir yerde kalp cerrahları beraber eğitim halindeler. Bazen aynı salonda bazen ise ortak duvarla ayrılmış yandaş salonlarda.

Anlatılan sunumların “dil”i bile hibrid. İçerinin çoğu Türk hekim, sahnede Türk hekim ama dil İngilizce. Garibim bazı meslektaşlarımız kulaklarında cihaz, simültan çeviri yapan tercümanı dinliyor. Bizim Osman Hoca, sahneden doktor Mustafa’ya tercüman vasıtasıyla bir şeyler anlatıyor.

Yurtdışından gelen doktorlar da var tabi. Adı üstünde “uluslararası”.

Bizim doktorlar salonda, adam sahnede, kalp kapağı ameliyatı anlatıyor. Yeni geliştirilen tekniklerini tabi. Adı üstünde kongrenin, “yenilikler”.

Biz garibanlarda onu dinliyoruz ve içten içe aynısını yapmak hatta daha ilerisini uygulamak için heyecan duyuyoruz.

Sonra ne oluyor, gidiyoruz Sivas’ın bir hastanesine, ne cihaz uygun, ne alt yapı, ne mantık…

Düşüncemiz Chicago, uygulamamız Yozgat yani…

Yine “hibrid” yani…

http://www.medimagazin.com.tr/authors/ahmet-akgul/tr-hibrid-ameliyatlar-hibrid-kongreler-hibrid-doktorlar-72-110-3967.html  

Tüm yazılar için aşağıdaki kutuyu tıklayınız. JNC



Bu yazı 1,528 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Mart 2024 NASIL ÖZGÜR OLURUZ ?
    • 13 Ekim 2023 GÜCÜ DOĞURAN TEKNOLOJİK AKILDIR
    • 27 Eylül 2023 ÇARE SİZSİNİZ 2008
    • 17 Temmuz 2023 NEDEN BÖYLEYİZ?
    • 20 Nisan 2023 GÜCÜN KAYNAĞI NEDİR? - 2016
    • 14 Şubat 2023 BİLİMDE KANITIN GÜCÜ
    • 8 Şubat 2023 SÖMÜRÜ VE YOLSUZLUK KADER Mİ?
    • 4 Mayıs 2022 YAŞAM TARZIMIZ NEDEN DEĞİŞMELİ?
    • 12 Mart 2022 HEKİMLİK ÖLDÜ, YAŞASIN DOKTORLUK !
    • 11 Ekim 2021 TÜM SORUNLARIN ANASI
    • 10 Ekim 2021
    • 9 Ekim 2021 ASIL PANDEMİ BU !
    • 8 Ekim 2021 POSTMODERN SÖMÜRÜ
    • 7 Ekim 2021 EĞİTİM NASIL OLMALI?
    • 1 Ekim 2021 YÜZ YIL SONRA...
    • 20 Ağustos 2021 GERÇEK ÇÖZÜM BU
    • 11 Ağustos 2021 KÜRESEL SAVAŞI KİM KAZANACAK?
    • 10 Ağustos 2021 SOSYAL OLAYLARDA BİLİMSEL YAKLAŞIM NASIL OLMALI?
    • 27 Haziran 2021 ASIL PANDEMİ BU
    • 6 Haziran 2021 ÇEVRE SAVAŞI

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,160 µs