En Sıcak Konular

Dr.<br />Kemal Yeşilçimen


Dr.
Kemal Yeşilçimen
21 Nisan 2015

HEP AYNI OYUN, HEP AYNI TEZGAH



ESKİ YAZILAR İÇİN ALTTAKİ KUTUYU TIKLAYINIZ

 

Hastalık lobisinin çıkarlarına dokunduğunuz an hapı yuttunuz demektir. Hemen üstünüze çullanırlar. Hem de hiç ummadığınız şekilde. Ne sahtekarlığınız kalır, ne şarlatanlığınız, ne bilimselliğiniz ve ne de insanlığınız. Sistemli ve örgütlü bir şekilde saldırırlar. Çünkü küresel medya ellerinde. Halk sağlığını tehlikeye attığınız söylenir. Halkı panik yaptığınız işlenir. Para ve reklam için yaptığınız söylenir. Bilime, akla, mantığa ters düştüğünüz açıklanır. Amaç, halkın ve devletin gözünden düşürmek, etkinizi sıfırlamaktır ve sonunda sizi ve sizin gibileri yok ederler.

Halbuki bunları yapanların, dünyayı ve insanları hasta edenlerin ve her çeşit hastalıktan beslenenlerin adıdır hastalık lobisi. Niye yaparlar? Çok basit : Trilyon dolarlık çıkarları için. Lobinin çıkarları hasta etmeye ve sonra da tedavi ediyor görüntüsü içinde kibarca cepleri boşaltmaya dayanıyor. Hasta ederken de, tedavi ederken de çalışan emme-basma tulumba, trilyon dolarları pompalıyor. 20 yıl içinde sadece 5 hastalık için 47 trilyon dolar vakumlanacağını bilirseniz konuyu anlamış olursunuz. Sağlıklı toplum için çalışanları suçlayanların arkasında işte bu lobi var. Bunları hastalıkları önleme savaşında göremezsiniz. Hastalıklar neden patlama yapmış kıvırtırlar. Yaşlanma derler. 'İnsanların 120 yaşına kadar yaşadığı Okinawa'da bu hastalıklar niye yok' derseniz kızarlar. Bunların derdi en pahalı ilaçları, en pahalı teknolojiyi reklam etmek, hastalık satmak ve karşılığını almak. Merak etmeyin kimse Kızılay'a çalışmıyor. Bilimsel kongreleri bayi toplantısına çeviren, işte bu anlayış.

Hastalık lobisi daima Amerikayı taklit eder. Direktifler dalga dalga oradan dünyaya yayılır. Hatırlayın, olaylar zinciri Mehmet Öz'le başladı. Mehmet Öz, bilerek veya bilmeyerek hastalık lobisine ters düştü. Programlarında önceleri, 'akıllı hasta nasıl olunur' diye sektör için cebi şişkin, çekap bağımlısı akıllı hasta toplarken, sonraları 'nasıl sağlıklı olunur ve hastalıklar nasıl önlenir' konusunu işlemeye başladı. Amerika ve dünyayı sağlıklı yaşam konusunda uyardı, bilinçlendirmeye çalıştı. Ancak, insanları hastalık sektöründen bitkisel ve geleneksel tıbba kaydırması bardağı taşıran damla oldu. Amerikan halkı fastfood, kola, kimyasallar, katkı maddeleri… ile zehirlenirken seyreden Senato, Mehmet Öz'ü hemen hesaba çekti. Arkasından da bir sürü doktor saldırıya geçti. Peşpeşe davalar açıldı. Adamı anasından doğduğuna pişman ettiler. Sen misin 'sağlıklı olalım, hasta olmayalım' diyen.

Hiçbir sağlık güvencesi olmayan 60 milyon Amerikalı hastalıktan sürünür, koli kutularının içinde evsiz insanlar soğuk ve sefalet içinde ölümü beklerken, ne Senatonun ve ne de hastalık lobisinin kılı kıpırdamadı. Aksine bu garibanlar sağlık güvencesi ve bedava ilaç almasın diye, Amerikanın altını üstüne getirdiler. Bütçeyi onaylamadıkları için hatırlayın memurlar maaş alamadı. Obama'nın aşçısı, bahçıvanı, köpeklerinin bakıcısının işine son verildi de, Obama hazretleri, Beyaz sarayın karşısındaki hamburgerciye talim etmek zorunda kaldı. Hastalık lobisinin vicdanı yok, seçilmiş milli iradeyi bile takmıyorlar. Neden? Çok basit : ABD kişi başı sağlık harcaması 9000 dolar. ABD sağlık sektörünün büyüklüğü 2.7 trilyon dolar. Dünya ortalaması ise dudak uçuklatıyor. Bu ballı pazarın önünde kimse duramaz. Petrolden bile büyük bir sektör. Petrol için dünyayı nasıl hallaç pamuğu gibi dağıttıklarını unutmayın. 

Bizde Dr. Mehmet Öz'e yapılanın aynısını Karatay hocaya karşı yapmak istediler ama derslerini aldılar. Gece gündüz halkı zehirleyen şarlatanlara seslerini çıkarmayanlar, halk sağlığını tehdit ediyor diye kendilerinden daha yetkin bir hocayı hedef seçtiler. Bu eylem aslında diğerlerine göz korkusu için verilen bir mesajdı.  Halbuki, Karatay hoca, Yavuz hoca, Rasim hocanın yaptığı, sağlıkta kurulan tuzaklara düşmeden hastalıkları önleme bilincini ve yollarını geliştirmekti. Bu bilinç sayesinde, 50 yıldır satılan ekmek ve bazı gıdaların sağlıksız olduğu ifşa olunca herkes evde ekmek, yoğurt, peynir yapmaya başladı. Tavuk, süt, yoğurt hakkında sağlık talepleri arttı. Sağlıklı beslenme adına zararlı gıdalara boykotlar başladı. Millet, limanlarda bekleyen GDO'lu pirince, mısıra, mercimeke tepki gösterdi. Kilosu 5 liraya satılan GDO'lu tulumba tatlısının acısının diyabet olarak çıkacağını anladı. Sonuçta cirolar düşmeye başlayınca düğmeye basıldı. Aklı sıra mahkemeleri baskı altına alıp sindireceklerdi. Ama hukuk mantığı ve halkın vicdanı oyunu bozdu. Hastalık lobisi de dersini aldı. Ancak bundan sonra vazgeçeceklerini sanmayın. 100 milyar dolarlık bir pasta söz konusu. Yeni saldıralara ve kampanyalara hazır olun. Nasıl olsa medya, hastalık lobisinin reklam sektörüyle yaşıyor ve bu lobinin kontrolünde. Reklamı kesilen medya yaşayamaz.

Chicago Üniversitesi, son 30 yılda yayınlanan yüzbin reklamı inceledi. Reklamı yapılan gıdaların % 98'i yağ, tuz ve şeker yükü. % 90'ının ise besin değeri düşük. Buna bağlı olarak ABD'de çocuk obezite oranı : 1978-2004 yılları arasında 3 kat arttı. 25 milyon çocuk obez veya aşırı kilolu. Chicago üniversitesinin yaptığı araştırma, besin değeri olmayan bu gıdaların katkı maddesi, tuz, yağ, şeker ve un deposu olduğunu gösterdi. Bunlar, damarlarımızı daraltıyor, hipertansiyon, kalp krizi ve felce yol açıyor. Bundan 30 yıl önce nadir görülen hastalıklar bugün patlama yaptı. 17 milyondan fazla yüksek tansiyon hastası, 21 milyon aday adayı var. Diyabet artışı rekor kırdı. 1990 yılında sayı 1 milyon iken şimdi 10 milyonu geçti. Bu ulusal felaket değilse nedir? Sadece bu iki hastalık bile önlenebilir bir düzine hastalığın anasıdır. Bunun anlamı ; bizi hasta eden ve hastalıktan beslenen hastalık lobisi yüzünden, milli geliri hastalık ve ilaçlara harcayan ve hastalıktan sürünen bir toplum olacağız demektir. Peki bizim anlı şanlı bilim ve aydın dünyamızın basın toplantısı yapıp bizi hasta eden ve bundan beslenen hastalık lobisini halka ve yetkililere şikayet ettiklerini gördünüz mü? Halkı hasta edenleri mahkemeye verdiklerini gördünüz mü? Kimse bindiği dalı kesmiyor. 

Sağlıklı yaşamak, sağlıklı beslenme ve sağlıklı çevreye bağlı. Fastfood'dan kolaya yediğimiz içtiğimiz zararlı katkı maddeleri, kimyasallar, tarım ilaçları, hormonlar, GDO'lar dev bir sektörü ve bizi zehirliyor. Toplum ise fedakar birkaç bilim insanı sayesinde bu acı gerçekleri öğreniyor ve sağlıklı beslenme için kendi çapında çözümler üretiyor. Aslında gerçek çözüm bu işi organize edecek olan MİLLİ SAĞLIK ENSTİTÜSÜ ama sürekli engelleniyor. Bu ballı pazarın sağlıklı ve doğal beslenme adına küresel sektörlerden köylünün cebine gitme riski, adamları panikletiyor. Herkes evinde yoğurt peynir yaparsa, doğal gıda için marketler yerine köylere giderse, sağlığa zararlı içki, sigara, fastfood, kola ve janjanlı zehirlerden kaçarsa, milyarlarca dolar halkın cebinde kalır. Sağlıklı bir toplumun hastalık harcamalarının azalması da hastalık lobisini çökertir. İşte kopartılan fırtınanın nedeni bu. McKinsey Global Institute' ın bir raporuna göre sadece obezitenin küresel faturası sigara, savaş ve terörizminki kadar yani 2 trilyon $. İşte bunun için hasta olacak ve güya tedavi olacaksınız. Hasta olurken de tedavi olurken de hastalık lobisi sizlere her türlü yardım ve desteği yapacak. İşte sağlıkta dönen dolaplar : Kanımızı böyle emiyorlar. Bizi hasta eden küresel oyunu ve tezgahı görün artık.

KAYNAKLAR

1. Yeşilçimen K: Hastalık Üreten Yaşam Tarzımız Nasıl Değişir. Hayy kitap
2. Yılda 372 bin kişi pisi pisine ölüyor. http://arsiv.sabah.com.tr/2005/07/24/gun101.html
3. Böbrek hastalığında dünya şampiyonuyuz. http://bizimsaglik.com/c/ho.asp?Pagenum=11&id=6455&yid=-1&
4. Erişkin diyabetli sayısı 1990'da 1 milyon. TKD Arşiv 2000; 28: 20-26. KKH riskini yükselten diyabet hızla artıyor.
5. Kalp krizi ölümlerinde Avrupa'nın zirvesindeyiz. http://www.turkiyegazetesi.com.tr/saglik/58911.aspx
6. http://www.sdplatform.com/Haberler/Haberler/2510/Vaskuler-Risk-Calismasinin-sonuclari-aciklandi.aspx
7. Türk Kardiyoloji Derneği Ulusal kalp sağlığı raporu – 2007 http://www.tkd.org.tr/pages.asp?pg=432
8. 'Happy' araştırması. http://www.medimagazin.com.tr/medimagazin/tr-kardiyologlar-istanbul8217da-toplandi-676-405-6680.html
9. http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1180238&title=400-bin-euroluk-yapay-kalbin-bedelini-artik-devlet-odeyecek
10. TURDEP-1 ve TURDEP-2 (2010) HEM BEL HEM KALÇA BÜYÜYOR. http://kongresunumgazetesi.com/archives/933
11. Türkiye'de şişmanlık ve diyabet alarmı ! PURE – 2010.http://www.sagliktagundem.com/haber/turkiye_de_sismanlik_ve_diyabet_alarmi.htm
12. http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/dis-haberler/tr-hastalklarn-maliyeti-47-trilyon-dolar-bulacak-1-76-37482.html
13. Sigaraya yılda 15 milyar dolar harcıyoruz. http://www.ntvmsnbc.com/id/25101255/
14. http://gundem.milliyet.com.tr/kanada-da-58-milyar liksigaradavasi/gundem/gundemdetay/09.06.2012/1551346/default.htm 1999'da ABD'de sigara şirketleri sağlık masrafları için 25 yılda 246 milyar dolar ödemeyi kabul etti
15. SAĞLIK HARCAMALARI 9 YILDA 8 KAT ARTTI.
http://www.medimagazin.com.tr/hekim/sgk/tr-saglik-harcamalari-9-yilda-8-kat-artti-2-18-34892.html

16.  ABD kişi başına 8508 dolarla açık ara şampiyon.  http://www.ntv.com.tr/arsiv/id/25491775/

SAĞLIK EN BÜYÜK SEKTÖR

 

Amerika Birleşik Devletleri, 2014 yılında ilaç için 374 milyar dolar. 23 milyar dolarlık kişisel ilaç harcamasıyla 397 milyar dolara ulaşıyor. ABD’de 2014 yılı reçete sayısı 4,3 milyar adede ulaşmış. ABD İlaç harcaması Çin, İngiltere, Fransa, Rusya ve Almanya’nın yıllık askeri harcaması toplamından daha fazla.

 

2014’de bütçe sağlık harcaması ise 750 milyar dolar. Amerikan halkı sağlığa yılda 2,5 trilyon dolar harcıyor.

 

ABD’de 45 yaşına kadar ortalama yıllık sağlık harcaması 4500 dolarken 65 yaş üzerinde bu rakam 10 bin doların üzerine çıkıyor. Yaşamın son yılında ise 20 kat artıyor.

 

Amerikan sağlık sistemindeki idari işlem ve evrak maliyeti bile 190 milyar doları aşıyor.

 

Dünyanın her yerinde üssü, savaş filoları ve askeri bulunan, ABD’nin askeri harcamaları bile 700 milyar dolarken, sağlık harcamaları askeri harcamalardan daha yüksek.

 

Buna mukabil, 1,5 milyar nüfusu olan Çin, ilaç için 60 milyar dolar, bir o kadar nüfusu olan Hindistan ise sadece 16 milyar dolar harcıyor.

 

Amerika’nın kedi köpek maması harcaması ise, yılda 42 milyar dolar.

 

 

KAYNAKLAR

 

http://www.gidahareketi.org/Soyan-Ve-Soyulan-Amerika--827-yazisi.aspx

http://www.sdplatform.com/Dergi/544/Prof-Dr-Erdal-Akalin-Gelecegin-hekimi-takim-oyuncusu-lider-ve-karar-alici-olmali.aspx

 

AMELİYAT SAYISINDA REKOR ARTIŞ

Sağlık Bakanlığı’nın istatistik yıllığına göre, Türkiye’de 12 yılda tam anlamıyla bir ameliyat patlaması yaşandı. 2002’de 1 milyon 598 bin 362 olan ameliyat sayısı, 2014’te 14 milyon 742 bine yükseldi.

Türk Tabipleri Birliği artışı ‘performans’ sistemi ve ‘ciro’ kaygısına bağladı. Verileri değerlendiren Türk Tabipleri Birliği Genel Başkanı Bayazıt İlhan, ”Veriler her 5 kişiden birinin ameliyat olduğunu gösteriyor” dedi.

SAĞLIK Bakanlığı, Kamu Hastaneleri İstatistik Yıllığı 2014 rakamlarını açıkladı. Yıllığa göre 2014’te hastanelerde 392 milyon muayene yapıldı.

Acillere başvuru, geçen yıllardaki yüzde 30 oranını korudu. Yıllıkta, ‘ameliyat artışı’ göze çarptı. 2002’de sadece Bakanlık hastanelerinde yapılan ameliyatlar 1 milyon 72 bin 417 iken, bu rakam 2010’da 5 milyon 658 bin 819’a, 2014’te ise 10 milyon 269 bin 694’a yükseldi.

Tüm hastanelerdeki ameliyatların sayısı 1 milyon 598 bin 362 iken, 2014’te 14 milyon 742 bin oldu. Hastanelerde ortalama yatış gün sayısı ise son 10 yılda 5.7’den 4.2’ye düştü

 Türk Tabipleri Birliği Genel Başkanı Bayazıt İlhan, verileri şöyle değerlendirdi:

‘5 KİŞİDEN BİRİ AMELİYATLI’

“Veriler her 5 kişiden birinin ameliyat olduğunu gösteriyor. Bu, öteden beri eleştirdiğimiz kamuda performans sistemi, özelde ciro baskısının sonucu. Bakanlık personeline düşük maaş veriyor ve ‘gelirini yükseltmek istiyorsan çok muayene et, çok ameliyat yap’ diyor.”

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29179339.asp

 ESKİ YAZILAR İÇİN ALTTAKİ KUTUYU TIKLAYINIZ

 



Bu yazı 9,351 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Mart 2024 NASIL ÖZGÜR OLURUZ ?
    • 13 Ekim 2023 GÜCÜ DOĞURAN TEKNOLOJİK AKILDIR
    • 27 Eylül 2023 ÇARE SİZSİNİZ 2008
    • 17 Temmuz 2023 NEDEN BÖYLEYİZ?
    • 20 Nisan 2023 GÜCÜN KAYNAĞI NEDİR? - 2016
    • 14 Şubat 2023 BİLİMDE KANITIN GÜCÜ
    • 8 Şubat 2023 SÖMÜRÜ VE YOLSUZLUK KADER Mİ?
    • 4 Mayıs 2022 YAŞAM TARZIMIZ NEDEN DEĞİŞMELİ?
    • 12 Mart 2022 HEKİMLİK ÖLDÜ, YAŞASIN DOKTORLUK !
    • 11 Ekim 2021 TÜM SORUNLARIN ANASI
    • 10 Ekim 2021
    • 9 Ekim 2021 ASIL PANDEMİ BU !
    • 8 Ekim 2021 POSTMODERN SÖMÜRÜ
    • 7 Ekim 2021 EĞİTİM NASIL OLMALI?
    • 1 Ekim 2021 YÜZ YIL SONRA...
    • 20 Ağustos 2021 GERÇEK ÇÖZÜM BU
    • 11 Ağustos 2021 KÜRESEL SAVAŞI KİM KAZANACAK?
    • 10 Ağustos 2021 SOSYAL OLAYLARDA BİLİMSEL YAKLAŞIM NASIL OLMALI?
    • 27 Haziran 2021 ASIL PANDEMİ BU
    • 6 Haziran 2021 ÇEVRE SAVAŞI

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    17,437 µs