En Sıcak Konular

Dr.<br />Kemal Yeşilçimen


Dr.
Kemal Yeşilçimen
16 Nisan 2015



HASTALIK LOBİSİ NEDEN KELLE İSTİYOR?

Toplumu otlarla aldatan şarlatanları bahane ederek sağlıklı toplum için çalışanları susturmak, hastalıktan beslenen sektörlerin amacı. Yüz milyar dolarlık dev bir pazardan bahsediyoruz. Hastalık lobisinin istediği özetle şu : Sağlığa zararlı kola, katkı maddeleri, fastfood, GDO mısır şekeri, içki, sigara... gibi zararlı maddeleri ifşa edenler susturulsun ve tasfiye olsun. Hastalık üreten yaşam tarzının mimarları, sağlıklı toplum için çırpınanları harcamak istiyor. Hem de bilimsel ayak oyunlarıyla. Halk sağlığı adına bu oyunu görmek ve önlem almak gerek. Toplumu otlarla aldatan şarlatanları bahane ederek sağlıklı toplum için çalışanları susturmanın temelinde kirli çıkarlar yatıyor. Sağlıklı ve doğal beslenme adına milyarlarca doların küresel sektörlerden köylünün cebine gitmesi adamları panikletiyor.

Otlarla aldatanları yasaklamak yerine neden sektöre darbe vuran akademik ünvanlı hocaları susturmak istiyorlar? Çünkü hocalar bahane, vurgun şahane. Milyarlarca dolardan bahsediyoruz. Herkes evinde yoğurt peynir yaparsa, doğal gıda için marketler yerine köylüye giderse, sağlığa zararlı içki, sigara, fastfood, kola ve janjanlı zehirlerden kaçarsa, milyarlarca dolar halkın cebinde kalır. Ayrıca sağlıklı bir toplumun milyarlarca dolarlık hastalık harcamaları da azalacağı için bir darbede buradan yerler ve hastalık lobisi çöker. İşte kopartılan fırtınanın nedeni bu. Kimse ucuz kahramanlık yapmasın.

TURDEP ve PURE araştırması sonuçlarına göre patlama yapan şeker hastalığı dev bir sektör oluşturdu. Milyarlarca doları şeker hastalığının doğurduğu bir düzine hastalığa ve komplikasyonlarına ödüyoruz. Sektörün bir kısmı bizi hasta ederken, öbür kısmı da güya tedavi ediyor. 9 yılda hastalık harcamaları 8 kat arttı. Ama bu sektör son 20 yıldır şeker hastalığının önlenmesi için kılını bile kıpırdatmadı. Anlıyoruz kimse bindiği dalı kesmek istemiyor ama bilimsel ayak oyunlarıyla kimse güya gizli şekeri açığa çıkarmak için çırpınıyor numarası yapmasın. Siz önce patlama yapan şekeri önleyin. PREVENTİON ne demek? Bilimde yeri yok mu?

Halk sağlığını mahkemede arayanların, bize ilaç ve cihaz satan ülkelerde bulunan 'Önleyici Tıp, Önleyici Kardiyoloji, Önleyici Kanser bilim dalları bizde niye yok, neden Önleyici Halk Sağlığı Fakülteleri yok' diye basın toplantısı yaptıklarını duydunuz mu? Kuyruğu peşinde dolanan kedi gibi, kıt kaynakları, sağlık ve hayatımızı harcıyoruz ama bunu önlemek için kimse basın toplantısı yapmıyor, mahkemeye vermiyor. Aksine hastalıkları önlemek sosyetemizi bozuyor. Fakir fukara 5 liraya GDO'lu tulumba tatlısı yerken şeker hastalığını ilaçlarla nasıl tedavi edeceksiniz? Siz kimi kandırıyorsunuz. Bilim dünyası ısrarla ve ilk önce yaşam tarzını değiştirin diye yırtınıyor, haberiniz yok mu? Gece gündüz doktora gitmeyin biz tedavi ediyoruz diye halkı aldatan ve hasta hayatını tehlikeye atan şarlatanları niye mahkemeye vermiyorsunuz? Demek ki amaç, bilim ve insan hayatı değil. Olay, örgütlü kelle isteme ve sindirme operasyonu. Artık bu küresel numaraları kimse yutmuyor. 

ABD'de her yıl 300.000 kişi şişmanlık nedeniyle ameliyat olurken, bilim dünyamız ameliyatlar bizde niye az yapılıyor diye üzülüyor. Binbir çeşit diyetler, zayıflama ilaçları ve merkezleri, bitkisel numaralar, uzmanlar… Şişmanları öğütüp paraya çevirirken GDO'lu mısır şekeri, fastfood, kolalı içecekler ve alkol sağlık ve hayatımızı çökertiyor kimsenin umurunda değil. Hangisini önlemek kolay? Bu sağlık düşmanlarını mı yoksa diyabeti, şişmanlığı, hipertansiyonu ve bunlara bağlı bir düzine hastalığı mı? Bilime ve modern tıbba yön veren sektörler, para getiren hastalık ve risklere dayandığı için, tıp kurumu ve bilim dünyası bindiği hastalık dalını kesemiyor.

Sağlık Bakanlığı ile Başkent Üniversitesi'nin yaptığı araştırma 2005'te yayınlandı. Ölümlerin yüzde 86'sı önlenebilir nedenlerden ama aydın ve bilim dünyamız bunu da bilmiyor. 'Önlenebilir' demek, önlenmediği için pisipisine ölüyor demek. Her yıl 372.000 kişi önlenebilir nedenlerden dolayı ölüyorsa, her gün 3 Soma felaketi yaşıyoruz demektir. Önlem diye yırtınanlar nerede? Yediğimiz, içtiğimiz, soluduğumuz, yaşadığımız çevre bizi hasta eden kimyasallar, katkı maddeleri ve sağlığa zararlı maddeler içeriyor. Küresel şirketler çevreyi kirletirken, sigara, alkol, fastfood, kirli hava… ile bizi zehirlerken, kimsenin sesi çıkmıyor. Bilim adamı numarası çekenlerin her yıl hastalık üreten küresel yaşam tarzının öldürdüğü yüzbinlerce insanımızın dramına duyarsız kalması düşündürücü. Bunca yıldır milyonlarca insanımız önlenebilir nedenlerden ölmüş ve hastalanmış, bunların umurunda değil. Umurunda olsa ülkemizde insanların % 86'sı önlenebilir nedenlerden ölürken önlem alırlar, hastalık lobisini teşhir edenleri değil hastalıktan beslenenleri mahkemeye verirler ve milyonlarca insanın bunca yıldır pisipisine ölümüne ve hastalanmasına mani olurlardı.  

KAYNAKLAR


1. Yeşilçimen K: Hastalık Üreten Yaşam Tarzımız Nasıl Değişir. Hayy kitap
2. Yılda 372 bin kişi pisi pisine ölüyor. http://arsiv.sabah.com.tr/2005/07/24/gun101.html
3. Böbrek hastalığında dünya şampiyonuyuz. http://bizimsaglik.com/c/ho.asp?Pagenum=11&id=6455&yid=-1&
4.Erişkin diyabetli sayısı 1990'da 1 milyon. TKD Arşiv 2000; 28: 20-26. KKH riskini yükselten diyabet hızla artıyor.
5.Kalp krizi ölümlerinde Avrupa'nın zirvesindeyiz. http://www.turkiyegazetesi.com.tr/saglik/58911.aspx
6. http://www.sdplatform.com/Haberler/Haberler/2510/Vaskuler-Risk-Calismasinin-sonuclari-aciklandi.aspx
7. Türk Kardiyoloji Derneği Ulusal kalp sağlığı raporu �" 2007 http://www.tkd.org.tr/pages.asp?pg=432
18. 'Happy' araştırması. http://www.medimagazin.com.tr/medimagazin/tr-kardiyologlar-istanbul8217da-toplandi-676-405-6680.html
9. http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1180238&title=400-bin-euroluk-yapay-kalbin-bedelini-artik-devlet-odeyecek
10. TURDEP-1 ve TURDEP-2 (2010) HEM BEL HEM KALÇA BÜYÜYOR. http://kongresunumgazetesi.com/archives/933
11. Türkiye'de şişmanlık ve diyabet alarmı ! PURE �" 2010.http://www.sagliktagundem.com/haber/turkiye_de_sismanlik_ve_diyabet_alarmi.htm
12. http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/dis-haberler/tr-hastalklarn-maliyeti-47-trilyon-dolar-bulacak-1-76-37482.html
13. Sigaraya yılda 15 milyar dolar harcıyoruz. http://www.ntvmsnbc.com/id/25101255/
14. http://gundem.milliyet.com.tr/kanada-da-58-milyar liksigaradavasi/gundem/gundemdetay/09.06.2012/1551346/default.htm 1999'da ABD'de sigara şirketleri sağlık masrafları için 25 yılda 246 milyar dolar ödemeyi kabul etti
15. SAĞLIK HARCAMALARI 9 YILDA 8 KAT ARTTI.
http://www.medimagazin.com.tr/hekim/sgk/tr-saglik-harcamalari-9-yilda-8-kat-artti-2-18-34892.html

 

SAĞLIK EN BÜYÜK SEKTÖR

 

Amerika Birleşik Devletleri, 2014 yılında ilaç için 374 milyar dolar. 23 milyar dolarlık kişisel ilaç harcamasıyla 397 milyar dolara ulaşıyor. ABD’de 2014 yılı reçete sayısı 4,3 milyar adede ulaşmış. ABD İlaç harcaması Çin, İngiltere, Fransa, Rusya ve Almanya’nın yıllık askeri harcaması toplamından daha fazla.

 

2014’de bütçe sağlık harcaması ise 750 milyar dolar. Amerikan halkı sağlığa yılda 2,5 trilyon dolar harcıyor.

 

ABD’de 45 yaşına kadar ortalama yıllık sağlık harcaması 4500 dolarken 65 yaş üzerinde bu rakam 10 bin doların üzerine çıkıyor. Yaşamın son yılında ise 20 kat artıyor.

 

Amerikan sağlık sistemindeki idari işlem ve evrak maliyeti bile 190 milyar doları aşıyor.

 

Dünyanın her yerinde üssü, savaş filoları ve askeri bulunan, ABD’nin askeri harcamaları bile 700 milyar dolarken, sağlık harcamaları askeri harcamalardan daha yüksek.

 

Buna mukabil, 1,5 milyar nüfusu olan Çin, ilaç için 60 milyar dolar, bir o kadar nüfusu olan Hindistan ise sadece 16 milyar dolar harcıyor.

 

Amerika’nın kedi köpek maması harcaması ise, yılda 42 milyar dolar.

 

 

KAYNAKLAR

 

http://www.gidahareketi.org/Soyan-Ve-Soyulan-Amerika--827-yazisi.aspx

http://www.sdplatform.com/Dergi/544/Prof-Dr-Erdal-Akalin-Gelecegin-hekimi-takim-oyuncusu-lider-ve-karar-alici-olmali.

 

SAĞLIK HARCAMASI 12 YILDA 16 KAT ARTTI. 
SAGEM'in verilerine göre, 1999'da 4,9 milyar olan toplam sağlık harcaması, 2011'de 76 milyar seviyesine çıktı.

ASTIMIN TÜRKİYE’ YE MALİYETİ 9 MİLYAR LİRAYI AŞTI. BUNA KONTROLSÜZ HASTALAR DAHİL DEĞİL.

Astımın Türkiye'ye maliyeti 9 milyar lirayı aştı. Ankara'daki 4 üniversiteden öğretim üyelerinin ortak araştırması, sadece astımın sosyal güvenlik sistemine yıllık maliyetinin 9 milyar lirayı aştığını ortaya koydu. Türkiye’de 2 milyon 292 bin yetişkin astım hastası bulunuyor. Bir milyondan fazla astım hastası, “kontrol edilemeyen” kategorisinde yer alıyor.
Astımı kontrol edilmeyenlerin maliyetinin diğerlerinden 2,5 kat daha yüksek olduğu dikkate alındığında, 1 milyon astım hastasının kamu kaynaklarına maliyeti de 2,5 kat daha fazla.

KALP, DAMAR, HİPERTANSİYON, DİYABET, DİYALİZ, TRANSPLANTASYON, KANSER....

Altalta hesaplayın bakalım. Bu kadar faturayı ödemek için paranız çıkışmazsa ne yapmayı düşünüyorsunuz? Emekli maaşlarını bile ödeyemez hale gelebiliriz. Sebep : Türkiyeyi hastalık savaşıyla çökertmek isteyen hastalık lobisi.






Bu yazı 1,604 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Mart 2024 NASIL ÖZGÜR OLURUZ ?
    • 13 Ekim 2023 GÜCÜ DOĞURAN TEKNOLOJİK AKILDIR
    • 27 Eylül 2023 ÇARE SİZSİNİZ 2008
    • 17 Temmuz 2023 NEDEN BÖYLEYİZ?
    • 20 Nisan 2023 GÜCÜN KAYNAĞI NEDİR? - 2016
    • 14 Şubat 2023 BİLİMDE KANITIN GÜCÜ
    • 8 Şubat 2023 SÖMÜRÜ VE YOLSUZLUK KADER Mİ?
    • 4 Mayıs 2022 YAŞAM TARZIMIZ NEDEN DEĞİŞMELİ?
    • 12 Mart 2022 HEKİMLİK ÖLDÜ, YAŞASIN DOKTORLUK !
    • 11 Ekim 2021 TÜM SORUNLARIN ANASI
    • 10 Ekim 2021
    • 9 Ekim 2021 ASIL PANDEMİ BU !
    • 8 Ekim 2021 POSTMODERN SÖMÜRÜ
    • 7 Ekim 2021 EĞİTİM NASIL OLMALI?
    • 1 Ekim 2021 YÜZ YIL SONRA...
    • 20 Ağustos 2021 GERÇEK ÇÖZÜM BU
    • 11 Ağustos 2021 KÜRESEL SAVAŞI KİM KAZANACAK?
    • 10 Ağustos 2021 SOSYAL OLAYLARDA BİLİMSEL YAKLAŞIM NASIL OLMALI?
    • 27 Haziran 2021 ASIL PANDEMİ BU
    • 6 Haziran 2021 ÇEVRE SAVAŞI

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,013 µs